103Allah, Bahire, Sâibe, Vasîle ve Hânı diye bir şey yapmamıştır. Böyle bir şeyi meşrûlaştırmamış, böyle bir kural koymamıştır. O'nun böyle bir yasası yoktur. Cahil iye insanlarının bu noktada birtakım âdetleri vardı: Bir dişi deve beş kez doğurup beşincisinde erkek olursa kulağını ”ha lir" ederler, yani yararlar ve salı verirlerdi. ”Bahire" dedikleri bu devenin binilmesini ve sağılmasını yasaklarlar ve hiçbir meradan ve sudan onu kovmazlardı. İstediği yerde otlar, istediği yerden suyunu içerdi. Bazan da adamın biri: ”Yolculuğumdan döndüğüm, ya da hastalığımdan şifa bulduğum takdirde şu devem sâibe, yani serbest olsun" şeklinde adakta bulunurdu. Böylece ”sâibe" denilen bu deveye de binilmez ve sağılmazdı. Öte yandan, hayvanları dişi doğurduğunda bunu kendileri için sayarlar; erkek doğurduğunda ilâhlarına ait kabul ederler; hem erkek, hem de dişi olmak üzere ikisini birden doğurduğunda ise ” Vasalet ehâhâ - kardeşine ulaştı" derler, dişinin hatırı için erkeği de kesmezler; dişi, erkeği de hayata kavuşturdu anlamında buna da ”vasile" adını verirler ve bu kez erkeği ilâhları için kesmezlerdi. Ayrıca, bir erkek devenin dölünden on nesil doğarsa, yani on kez doğum gerçekleşirse: ”Artık bunun sırtı haram oldu" derler ve Hânı dedikleri bu deveye ondan sonra hiç binmezler; hiçbir meradan ve sudan engellemezlerdi. Evet yüce Allah, bunlardan hiçbirini meşru kılmamıştır. Fakat kâfirler, Allah'a yalan iftira etmektedirler. Yalan söylereyek, yaptıklarını bile bile bunu yapmaktadırlar ve yalan yere: ”Bunu, Allah bize emretti" demektedirler. Çokları da yaptıkları işin asılsız olduğu konusunda akıllarını kullanmazlar. |
﴾ 103 ﴿