91Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. Yani yüzüstü ve dizleri üzerinde, oldukları yerde ölüverdiler. Ankebût sûresinde de (âyet: 37) böyle geçmiştir. Hûd sûresinde ise: ”..Zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da..." (Hûd: 94) denilmiştir. Burada onları yakalayan şey Cebrail'in sesidir ve belki de o, şiddetli bir depremin başlangıcıdır. Helak olmaları, bazan yakın bir sebebe, bazan da uzak bir sebebe isnad edilmiştir. İbn Abbas der ki: ”Yer onları sarstı ve onlara şiddetli bir sıcaklık isabet etti. Böylece üzerlerinde bir bulut yükseldi, ona doğru gidip ondan rahmet istediler. Altına geldiklerinde Cebrail'in nârasıyla birlikte onların üzerine azab akıttı." Diz üstü helak olmalarıyla ilgili olarak İbn Abbas der ki: ”Allah, onlara karşı cehennemden bir kapı açtı ve buradan üzerlerine şiddetli bir sıcaklık gönderip nefeslerini kesti. Evlerin içine girdiler, ancak onlara ne su, ne de gölge fayda verdi. Sıcaklık onları pişirdi. Bunun üzerine Allah, içinde temiz bir hava bulunan bir bulut gönderdi. Havanın serinliğini ve temizliğini, bulutun gölgesini hissettiler. Bu sebeple ”ona gidiniz" diye bağrışarak buluta doğru gittiler. Erkekler, kadınlar ve çocuklar onun altına toplandıklarında, Allah, onların üzerine bir ateş tutuşturdu, yerde onları sarstı da, kızarmış çekirgenin yandığı gibi yandılar, kül oldular. Bu, gölgesine sığındıkları bulutun üzerlerine çöküp helak etmesidir." |
﴾ 91 ﴿