37

Bu, Allah'ın, murdarı temizden ayırıp, bütün murdarları üst üste koyarak, hepsini bir araya yığması ve cehenneme atması içindir. Ayette geçen ”habis" (murdar-pis) kelimesi, kâfirler grubunu, ”tayyib", yani temiz kelimesi ise, müminler grubunu göstermektedir. Allahü teâlâ, bu pis ve murdar inkarcı grubun tümünü, bir araya yığınak suretiyle cehenneme atacaktır.

İşte onlar, pis inkarcılar grubu,

zarara uğrayanların tâ kendileridir. Çünkü onlar, mallarını ve canlarını kaybetmişlerdir.

Rivayet edildiğine göre Allahü teâlâ, pis malları üst üste yığarak cehenneme atacak ve sahiplerine azap edecektir. Bu olaya: ”O gün bunlar, cehennem ateşinde kızdırılır. Bununla, onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanır" (Tevbe: 35) âyetiyle de işaret edilmiştir.

Rivayet edildiğine göre Ebû Süfyân, Uhud savaşında, Hazret-i Peygambere karşı savaşmak için, iki bin Arap kiralamıştı ve onlara kırk ukye(9) harcamıştı.

Kâfirlerin, bâtıl bir amaç uğruna insanları Allah yolundan alıkoymak için harcadıkları çabaya ve cesaretlerine bak. Kalpleri sevgilinin rızâsına çekmek ve ona yöneltmek için mallarım sarfeden Müslümanların sayısı, ne kadar azdır. Kişinin yapması gereken şey, âşinâ olduğu şeyden kendisini kesip ayırmasıdır. O da, mal sevgisidir.

Cüneyd Bağdadî der ki: ”Tasavvufu kîl-û kâl'den (dedikodudan) almadık. Fakat, açlıktan, dünyayı bırakmaktan, âşinâ olduğumuz ve güzel gördüğümüz şeylerden ilgiyi kesmekten aldık."

Ebû Sa'îd el-Hudrî de şöyle anlatır: ”Adamın biri, Hazret-i Peygambere: ”İnsanların en faziletlisi hangisidir? ” diye sorar. O da: ”Malıyla ve canıyla Allah yolunda cihad eden mümindir" cevabını verir. ”Sonra kimdir?" diye sorunca da o: ”Bir yere çekilip, Rabbine kulluk eden ve insanların şerrinden uzaklaşan kimsedir"m cevabını verir. Bu hadiste, zaman bozulunca, fitneler çoğalınca, insanlar değişince uzlete çekilmenin faziletine ve müstehap olduğuna işaret edilmiştir. Sahabeden bir grup da aynı şeyi yapmışlardır.

37 ﴿