14

Sonra, nasıl davranacağınıza bakmamız için... Burada bakmak diye tercüme ettiğimiz ”en-nezar" kelimesi, görülebilen bir varlığı görmek için, gözü ona doğru çevirip hareket ettirmek demektir. Âyette ”bakmak" tan maksat, hiçbir şek ve şüphenin yol bulup gelemiyeceği kesin ilimdir, burada istiare yapılmıştır. Âyetteki ”nasıl" kelimesi, ”davranmak" fiilinin tümlecidir. Böyle olması, ceza vermede asıl önemli olanın, yapılan fiillerin keyfiyetlerinin ve hedeflerinin olduğunu göstermek içindir.

Onların ardından, sizi yeryüzünde halifeler kıldık. Helak ettiğimiz milletlerden sonra, sizi imtihana tâbi tutulan kişinin halef kılınması şeklinde onların yerine getirdik. Çünkü aslında Cenab-ı Hakkın, insanların durumlarını bilmek hususunda sınama ve denemeye ihtiyacı yoktur. Fakat, insanlardan meydana gelen fiillere göre onları cezalandırmak için öyle muamele yapar.

Davranışlar hazan güzel, bazan da çirkin olur. Hadis-i Şerifde şöyle gelmiştir: ”Gerçekten dünya tatlıdır, yeşildir." Yani görünüşü ve kendisinden istifâde edilmesi güzeldir. Süratle yok olması hususunda sebzelere benzediği için de, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dünyayı yeşillikle vasıflandırdı. Aynı zamanda dünyanın zahirî güzelliğiyle insanların fitneye düşüp aklandıklarını da bu ifade ile açıklamış oluyor. Dünyanın, nefisler için güzel oluşu, parlaklığı ve lezzetli oluşu, yeşil ve tatlı meyveler gibidir. İnsanın canı, yeşil ve tatlı meyveleri son derece arzu eder. Dünya da böyledir. Dünyanın haram lezzetleri tatlıdır, yeşildir. Fakat ebedî âlemde acı ve bulanıktır. ”Süt emziren kadın ne iyi, sütten kesen ise ne kötüdür."

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: ”Allah sizi, yeryüzünde halifeler kıldı. Yaptıklarınızı ve ne şekilde tasarruf ettiğinizi gözetmektedir" (6)

6- Hadisi Müslim rivayet etmiştir. Devamı şu şekildedir: ”Dünyadan ve kadınlardan sakının. Çünkü İsrail oğullarının ilk fitnesi kadınlar olmuştur." Bkz. Câmiu'l-Usûl, 4/504.

Katâde, Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)'in şöyle söylediğini naklediyor: ”Rabbimiz doğru söylemiştir. Amellerimizi gözetlemesi için bizi yeryüzünde halifeler kıldı. Öyle ise gizli ve aşikâr, gece ve gündüz Allah'a hayırlı ameller gösteriniz."

Bu âyet-i kerimede, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı yalanlamaları sebebiyle işledikleri günahlara karşı Mekke halkı uyarılmaktadır. Böylece belki, kendilerinden önceki yalancıların başlarına gelen korkunç felâketlerden sakınmak için, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı inkârdan vazgeçerler.

14 ﴿