17

Allah'a karşı yalan uyduranlardan... Bu cümle, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a nisbet ettikleri şeyden sakınmak mânâsını ifâde eder. Çünkü müşrikler diyorlardı ki: ”Muhammed bu Kur'an'ı kendi tarafından meydana getirmiş, sonra da kalkıp 'bu kitap Allah'tandır' diyerek iftirada bulunmuştur." Çünkü müşriklerin ”Ya bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir" sözleri bundan kinayedir. Rasûl-i Ekrem'in: ”Allah'a karşı yalan uyduranlardan daha zâlim kim olabilir?" sözü ise kendisinden kinayedir. Sanki şöyle denmiştir: ”Ey müşrikler! Eğer iddia ettiğiniz gibi, bu Kur'an Allah kelâmı değilse, o zaman Allah'a iftira etmem nedeniyle dünyada kendi nefsine benden daha fazla zulmeden hiçbir kimse yoktur. Fakat durum böyle değildir. Tam tersine, Kur'an Allah kelâmıdır."

Veya O'nun âyetlerini yalanlayanlardan daha zâlim kim olabilir? İçinizde en küçük bir şüphe olmaksızın

bilin ki, suçlular asla felah bulmazlar. Korktuklarından emin, umduklarına nail olamazlar. Çünkü kurtuluş yolu, ihlâs ve doğruluk yoludur; yalan ve riyâ yolu değildir. Kim doğru yola girerse, felaha erer, kurtulur ve hedefe ulaşır. Kim de yalan yola girerse, umduğunu elde edemez, sapıtır ve helak olur.

Fakîh Ebu'l Kasım'dan şöyle rivayet olunmuştur: ”Alimler üç özellikte ittifak etmişledir ki, bunlar düzgün ve doğru olursa kişi onlarla kurtulur. Bu üç şey birbirinden ayrı olamazlar biri olmadan öteki tamam olmaz: 1- Halis İslâm 2- Helâl gıda. 3- Yapılan işlerde Allah için doğru olmak."

17 ﴿