31Allah, tevhidin hakikat, şirkin bâtıl olduğuna delil getirerek, Rasûlüne şöyle hitabetti: Şirk koşanlara de ki: 'Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da kulaklara ve gözlere kim mâliktir? Yani, onları bu güzel tarzda yaratmaya ve aralarındaki dengeyi kurmaya kimin gücü yetebilir? Yahut da, isabet eden en küçük şeyden etkilenen bu gözleri ve kulakları ve birçok âfetlerden kim muhafaza edebilir? Hazret-i Ali (radıyallahü anh) şöyle demiştir: ”Bir yağ parçasıyla varlığı temaşa ettiren, bir kemikle sesleri işittiren, bir et parçasıyla insanı konuşturan celâl sahibi zâtı, bütün noksanlıklardan tenzîh ederiz?" İnsanın işitmeye ve görmeye olan ihtiyacı, konuşmaya olan ihtiyacından fazla olduğu için, Cenab-ı Allah (celle celalühü), insan için iki kulak, iki göz ve bir dil yaratmıştır. Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? Ölü nutfeden canlıyı, canlıdan da nutfeyi kim meydana getiriyor? Yine aynı şekilde yumurtadan kuşu, kuştan da yumurtayı kim çıkarıyor? Bütün işleri kim idare ediyor?' Ulvî veya süflî, ruhanî veya cisınanî bütün âlemin işini, durumunu kim idare edip çeviriyor? Onlar: 'Allah' diyecekler. Anılan bütün fiilleri yapan yalnız Allah'tır, başkası değil. Durum son derece açık olduğundan, Hakka karşı diretmek mümkün değildir. Bu durumda onları susturmak için de ki: 'Öyleyse sakınmıyor musunuz?' Yani bu anlatılanları bilip de putları Allah'a ortak koşmanız sebebiyle çarptırılacağınız Allah'ın azabından korunmayacak mısınız? |
﴾ 31 ﴿