59

Onların yüklerini hazırlayınca, yani yiyecek ve misafirin yolda ihtiyaç duyacağı şeyleri tamamlayıp Mısır'a geliş sebepleri olan zahireyi de fazlasıyla yükleyince

şöyle dedi: 'Baba bir kardeşinizi de bana getirin.

Rivayete göre Hazret-i Yûsuf, onları görüp, İbranice konuştuklarını işitince şöyle dedi: ”Söyleyin bana. Siz kimsiniz? Durumunuz nedir? Ben sizleri tanımıyorum." Onlar da: ”Biz Şam halkından bir kavimiz. Kıtlığa uğradık. Zahire satın almak için geldik" dediler. Yûsuf: ”Belki de siz ülkemin sırlarını öğrenmek için gelmiş casuslarsınız?" deyince: ”Allah korusun! Biz bir babadan olma kardeşleriz. Babamız yaşlı ve peygamberlerden bir peygamberdir, adı Yakub'dur" dediler. Yûsuf: ”Kaç kişisiniz?" diye sorunca: Onlar da: On iki kisiydik, içimizden birisi öldü" diye cevap verdiler. Yûsuf: ”Burada kaç kişisiniz." deyince, on kişi olduklarını söylediler. Yûsuf: ”Peki o bir kişi nerede?" diye sordu. Kardeşler: ” O, ölenin yerine teselli bulması için, babasının yanındadır"diye cevap verdiler. Yûsuf: ”Casus olmadığınıza ve söylediklerinizin doğruluğuna kim şahitlik edecek?" deyince, kardeşler: ”Biz, lehimize şahitlik yapacak bizi tanıyan hiçbir kimsenin bulunmadığı bir ülkedeyiz," dediler. Yûsuf: ”Öyleyse birinizi yanımda rehin bırakın. Ayrıca babanızın yanındaki kardeşinizi, babanızdan bir mektupla birlikte bana getirin ki, size inanayım" dedi. Bunun üzerine aralarında kura çektiler. Kura Şemün'a isabet etti. Onu Yûsuf’un yanında bıraktılar.

(Sizlere) ölçüyü bol tuttuğumu ve benim misafir ağırlayanların en iyisi olduğumu görmüyor musunuz? Size izzet ikram hususunda son derece iyi davrandığımı, size fazlasıyla verdiğimi görmüyor musunuz? Hazret-iYûsuf bunu başa kakmak için değil, onları, istediği şeyi yerine getirmeleri konusunda teşvik için söyledi.

59 ﴿