83Oğulları kendisine dönüp büyüklerinin kendilerine tenbih ettiği şekilde durumu anlattıklarında Hazret-i Ya’kûb: 'Aksine, nefisleriniz sizi bir işe sürüklemiş, isteyip uyguladığınız bir işi nefisleriniz size süsleyip kolaylaştırmış, aksi halde kral, hırsızlığı sebebiyle hırsızın rehin alınacağını nereden bilsin? Çünkü bu, kralın dinine göre değil, Ya’kûb'un şeriatine göre verilmiş bir hükümdü. ”Bel" kelimesi, oğulların söylediği sözün aksini belirtmekte yani durum öyle değil manasını ifade etmektedir Artık bana düşen, güzel bir sabırdır, yani benim işim, içinde Allah'tan başkasına şikayet bulunmayan güzel bir sabırdır. Rivayet edildiğine göre, Ebu'l Hasan şöyle anlatmıştır: ”Haccetmek üzere yola çıktım. Tavaf esnasında bir kadın gördüm. Yüzünün güzelliği, adeta ortalığı aydınlatıyordu. Kendi kendime: ”Yemin olsun ki, bu güne kadar böyle parlak ve güzel bir kadın görmedim. Onun bu güzelliği herhalde gam ve kederin azlığından dolayıdır' dedim. Kadın bu sözümü işitti ve şöyle dedi: 'Bunu nasıl söylersin be adam? Yemin olsun ki, ben kalbi ve gözleri gamlarla yaralı, üzüntülerin kıskacında bir insanım.' Ben de; Teki bu ne haldir?' diye sordum. Anlatmaya başladı: 'Kocam kurban olarak koyun kesmişti. Yanımda iki oğlum vardı, oynuyorlardı. Kucağımda da emzikli bir çocuk vardı. Onlara yemek hazırlamaya kalktım. Büyük oğlum küçük oğluma: 'Babam koyunu nasıl kesti sana göstereyim mi?' dedi. O da, 'Evet göster' deyince, hemen onu yatırıp kesti. Evden kaçarak dağa çıktı. Kendisini kurt yedi. Babası da onu aramaya çıkmıştı. O da susuzluktan öldü. Ben de çocuğu bıraktım, babalan ne yapıyor, bakayım diye kapıya çıktım. Çocuk emekleyip ateşteki çömleğe yanaştı, elini çömleğe soktu ve kaynar suyu üzerine döktü, eti kemiğinden sıyrıldı. Bu haber, kocasının yanında bulunan kızıma ulaşınca o da kendisini yere attı ve öldü. Zaman beni onlar içinde yapayalnız bıraktı.' Bunun üzerine ben: 'Peki, bunca büyük dertlere nasıl sabrettin?' diye sordum. Kadın şöyle cevap verdi: 'Bir kimse sabırla sabırsızlık arasını ayırdetmek isterse, aralarında çok büyük fark görür. Bir şey yokmuş gibi davranılarak gösterilen sabrın sonu pek güzeldir. Sabırsızlık gösterenin eline ise bir şey geçmez.' Sonra kadın bana şu beyti terennüm ederek uzaklaştı: Sabrettim çünkü sabır benim en hayırlı dayanağım Feryat etmenin bana bir faydası var mı ki yanayım? Göz yaşlarımı seyircime verdim, hakim oldum kendime Göz şimdi kalpde yaş akıtıyor içten içe. ” Belki Allah Yûsuf, Bünyamin ve Mısır'da kalan diğer oğullarımın hepsini birden bana getirecektir. Kayıplar üç kişiye ulaştığı için, çoğul kipi kullanılmıştır. Çünkü O, benim üzüntü ve yas içindeki halimi iyi bilendir, hikmet sahibidir' dedi. Beni ancak bir hikmet gereği imtihan etmiştir. İmtihan üç çeşitdir: 1- Kulun cezasını dünyada vermek için 2- Kulun içindekini dışarı çıkarıp Rabbi katındaki durumunu insanlara göstermek için 3- Kulun değer ve yakınlığını kendi katında artırmak için. Şüphesiz bu, aslında bir ikramdır. |
﴾ 83 ﴿