87'Ey oğullarım! Mısır'a Gidin de Yûsuf'u ve kardeşini iyice araştırın. Gidip o ikisiyle ilgili haberleri iyice öğrenin. Çünkü ”tehassüs" kelimesi, duyu organlarıyla bir şeyi araştırmak anlamına gelir. ”Kardeş ”ten maksat, Bünyamin'dir. Ya’kûb (aleyhisselâm), ”Bu yerden asla ayrılmayacağım" (Yûsuf: 80) diyerek Mısır'da kalan büyük oğlundan söz etmedi. Çünkü onun yokluğu, kendi isteğiyle olmuştur ve bulunması da zor değildir. Allah'ın rahmetinden, sıkıntıyı gidermesi ve ferahlık vermesinden ümidinizi kesmeyin. ”Yeis" ve ”kunût", ümidi kaybetmek demektir. Asınaî şöyle demiştir: ”Ravh" insanın, tatlı ve serin bir esinti bulup, ona meyletmesidir. ”Ra", ”vav" ve ”ha" harflerinden meydana gelen bu kelime, hareket ve sallanma manası taşır. İnsanın, varlığıyla zevk duyup hareketlendiği her şeye ”ravh" denir. Kevâşı'de şöyle denilmiştir: ”Ravh"m aslı; kalbin üzüntüsünden kurtulup, rahat bulmasıdır. Buna göre âyetin manası: ”Size Allah katından gelecek bir rahatlıktan, ümit kesmeyin" şeklindedir. Doğrusu, kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez.' Çünkü kâfir, Allah'ı ve sıfatlarını bilmez. Arif ise, hiçbir şekilde, yani sıkıntı ve ferah anlarında Allah'tan umut kesmez ve Cenab-ı Hakk'ın şu sözünü düşünür: ”Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır." (İnşirah: 6) Allah'ın işi hayret vericidir. Yardımı yakındır. Umut sahibi aünahkâr, Allah'a umutsuz sofudan daha yakındır. Akıllı kişinin Rabbinden umut kesmemesi gerekir. Çünkü Allah, dünya ve âhiret sıkıntılarını giderir. Anlatıldığına göre adamın biri, bir adada yiyeceksiz olarak kalakalmış ve ümitsizlik ifadesi olarak şöyle demiş: Karga beyazlaşırsa, ben de kavuşurum aileme Yahut da zift dönerse bembeyaz süt haline Sonra da şöyle bir ses işitmiş: Umulur ki, düştüğün derdin gerisinde Yakın bir çıkış vardır berisinde. Adam, baktığında kendine doğru bir geminin geldiğini görmüş ve bu gemi ile ailesine kavuşmuş. |
﴾ 87 ﴿