2

Allah, görmekte olduğunuz gökleri bir direk olmadan yükselten... Allah gökleri yükselmiş olarak yarattı. Onunla yer arasında, yaya olarak beş yüz yıllık bir mesafe vardır. O, gördüğün gökyüzünü, dikilmiş direkler ve sütunlar olmadan yükseltmiştir.

Sonra Arş'a istiva eden... Arş, kıralın tahtı demektir. Burada, halen mevcut büyük bir yaratık anlamındadır. O, yaratıkların en büyüğüdür. Yüce Allah'ın şu âyette haber verdiği gibi, altında tatlı su vardır: ”...Onun arşı su üzerindedir..." (Hûd: 7)

Güneşi ve ayı emrine boyun eğdirendir. Allah onları, kendilerinden istenilen şey için boyun eğdirdi. Bu da, kullarının onlarla yılların sayısını bilmek suretiyle faydalanmaları, güneşin ve ayın hareketini hesaplamalarıdır. Güneş ve ay gece gündüz insanlara ışık verirler. Yere, bedenlere, ağaçlara ve bitkilere faydalıdırlar.

Hepsi, güneş ve ayın ikisi de

belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. Yani, bilinen bir vakte kadar... Bu da dünyanın son bulması, dönmesini tamamlamasıdır. Güneşin ve ayın bir takını konak yerleri vardır. Bunlar her gece bir menzilde doğup, ötekinde batarlar. Bu, son durak yerine kadar böylece devam eder.

O, işi düzenler. Sahibi olduğu varlıkların, vermek ve vermemek, diriltmek ve öldürmek, günahlarını bağışlamak, sıkıntılarını gidermek, bazı toplulukları yükseltip bazılarını alçaltmak türünden olan işlerini takdir eder ve düzenler. Birliğine, öldükten sonra dirilmeye, kudret ve hikmetinin kemaline işaret eden

âyetleri, delilleri

açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza tam olarak inanırsınız. Yani. Allah (celle celalühü) bu delil ve işaretleri, onlar üzerinde derinlemesine düşünüp bakmanız için açıklar. Siz böylece bunlarla, onun varlığına, birliğine, kudret ve hikmetine delil bulur, gökleri ve arşı yaratmaya, iriliklerine rağmen güneşi ve ayı boyun eğdirmeye, bütün işleri idare etmeye güç vetiren Allah'ın, bunlara göre daha kolay olan, insanı yalatmaya, tekrar diriltmeye ve cezalandırmaya öncelikle muktedir olduğunu kesin bir şekilde bilip, inanırsınız.

2 ﴿