5Ey Rasûlüm Muhammed veya ey dinleyici! Eğer bir şeye şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey, onların yani müşriklerin: 'Biz toprak olduğumuz zaman mı, biz mi yeniden yaratılacağız?' demeleridir. Âyetin manası şu şekildedir: Onlar kendilerini, başlangıçta hiçbir şey olmadan -Çünkü ruhlar, cesetler ve toprak yoktu- yaratan Allah'ın kudretine şaşmıyorlar. Oysa onları topraktan yaratması, O'nun için daha kolaydır. Asıl şaşılacak şey, Allah'ın onları tekrar yaratacağını hayretle karşılamalarıdır. İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir. Çünkü Allah'ın yeniden diriltme gücünü inkâr ediyorlar. Ve işte onlar boyunlarında tasınalar bulunanlardır. Yani küfür ve sapıklıkla bağlıdırlar. Kurtulmaları mümkün değildir. Tasına diye terceme ettiğimiz ”ğul", elin boyuna bağlandığı halka şeklindeki tasmadır. Burada maksat, Allah'ın, onların boyunlarına bağladığı şekavet tasınalarıdır. Yine onlar cehennem ehlidir, orada sürekli kalacaklardır. Orada ebedî kalmakla nitelenenler; başkaları değil, onlardır. Kişi kendi nefsinin elinde esirdir. Hevâ, boynunda tasına gibidir. Onunla dünyasında özdeşleşen bu tasına manevîdir. Kıyamet günü ise gerçek bir hale gelecektir. Çünkü burada gizli olan orada gerçekleşecektir. Tıpkı şu olayda anlatılanlar gibi: Asilerden birisi ölmüş ve gömmek için bir kabir kazmışlar. Fakat kazılan kabirde büyük bir yılan bulmuşlar. Sonra yeni bir kabir kazdıklarında, aynı yılanı orada da bulmuşlar. Sonunda, kaçmak isteyen hiçbir kimsenin Allah'tan kaçamıyacağını ve Allah'a hiçbir şeyin galib olmayacağını anlayınca, ölüyü o yılanla birlikte defnetmişler. İşte bu yılan, onun amelidir. |
﴾ 5 ﴿