18Rablerinin emrine yani dünyada iken Allah'ın davet ettiği tevhide ve itaata, uyanlar yani mü'minler için en güzeli yani ahirette en güzel mükâfat vardır. Burada Allah'ın vereceği mükâfat, yani cennet ”en güzel" (hüsnâ) şeklinde adlandırılmıştır. Çünkü o, başkasından değil, kendi zatından olan ezelî cemal sıfatlarının eserlerinden olduğu için, güzelliğin zirvesindedir. Bununla, en güzele davet edenin Allah, bu ilâhî davete uyanların da mü'minler olduğu anlaşılıyor. Cennet ve onun nimetleri de, en büyük ziyafettir. Ona uymayanlara gelince ki onlar Allah'ı inkâr eden, O'na itaat etmeyenlerdir. Yeryüzündeki para, mal ve mülk cinsinden olan her şey ve daha bir katı kendilerinin olsa, canlarını azaptan kurtarmak için onu fidye verirlerdi. Fakat buna rağmen, onların verdiği bu şeyler kabul edilmez. Bunun sırrı, onların dünya nimetleri sebebiyle Allah'tan uzaklaşmaları, O'ndan habersiz olmaları, ölüm ve öldükten sonraki dirilmeyle uyandıklarında, dünya ve onun içindeki şeylerin gözlerinde küçülmesidir. Eğer güçleri yetse hepsini dağıtmaya hazırdırlar. Ancak kabul zamanı konusunda yanılmışlar, bunu altın veya gümüşün hiçbir fayda vermediği bir zamanda temenni etmişlerdir. İşte onlar, hesabı en kötü olanlardır. Bu, kişinin günahı sebebiyle hesaba çekilip, ondan hiçbir şeyin bağışlanmanıasıdır. Hazret-i Âişe'den şöyle rivayet edilmiştir: ”Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): 'Kıyamet günü hesaba çekilen herkes mutlaka helak olmuştur' buyurdu. Beır.'Allah (celle celalühü): 'Kolay bir hesapla hesaba çekilecek' (İnşikâk: 8) buyurmadı mı?' dedim. 'Bu sadece arzdır. Ama hesaba çekilenler helak olmuştur buyurdu."(7) Onların, hesaba çekildikten sonra dönecekleri yer de cehennemdir. Eğer: ”Onların döneceği yer ateştir." şeklinde olması daha uygun olmaz mıydı?" şeklinde bir soru sorulursa, buna şöyle cevap veririz: Cehennem kelimesi daha korkutucu ve ürkütücüdür. Cehennem'in ”nâr"m en derin çukuru olması da muhtemeldir. O yani cehennem ne kötü yatakdir yani ne kötü bir kalınacak yerdir. Rivayet edildiğine göre, Mûsa (aleyhisselâm), Rabbine yalvararak: ”Ey Rabbim! Yaratıkları yarattın, nimetinle besleyip büyüttün. Sonra da kıyamet günü cehenneme atıyorsun. Bu nasıl iş?" demiş. Allah (celle celalühü) kendisine: ”Ey Mûsa! Kalk ve bir ekin ek," diye vahyetmiş. Hazret-i Mûsa ekin ekip sulamış, bakımını yapmış ve hasadını kaldırmış. Sonra yüce Allah: ”Ekinini ne yaptın?" diye sormuş. Mûsa: ”Topladım, hasat ettim," diye cevap vermiş. Allah (celle celalühü): ”Hiçbir şey bırakmadın mı?" diye sorunca, Hazret-i Mûsa: ”Ey Rabbim! İşe yaramayanları bıraktım," diye cevap vermiş. Yüce Allah: ”Ey Mûsa! İşte Ben de ”Lâ ilahe illallah" demekten kaçınan, işe yaramaz hayırsızları cehenneme soktum," buyurmuş. |
﴾ 18 ﴿