KEHF SURESİMekke devrinde nazil olmuştur, 110 âyettir. 1Kuluna Kitab'ı indiren ve ona eğrilik koymayan Allah'a hamdolsun. Âyetin başlangıcında geçen ”elhamdü lillâh" ifadesindeki ”lam" harfi, istihkak ifade eder. ”Her türlü övme, sena ve şükre müstehak olan sadece Allah'tır." Anlamına gelir. Çünkü her şey O'nun verdiği nimetlerdir. O'ndan başka nimet verecek olan yoktur. Kaysarî şöyle der : ”Allah'a hamdetmek; sözle, hareketle ve hâl ile olur. Sözle olan hamd, dille yapılan hamd ve kendisini peygamberleri diliyle nasıl sena etmişse, aynen o şekilde sena etmektir. Hareketle olan hamd, Allah'ın rızasını kazanmak için ve onun tarafına yönelerek bedenle yapılan hayırlar ve ibadetlerdir. Dille hamdetmek gerekli olduğu gibi, bedenin her bir organına karşılık olarak ve her halükârda hamd etmesi gerekir. Nitekim, Rasûlüllah'ın şöyle buyurduğu vâriddir: 'Her durumda Allah'a hamdolsun.' Bunun için de, her organ ne için yaratılmış ise, o görevi yerine getirmek mecburiyetindedir. O görev, Hakk'a kulluk ve O'nun emrine boyun eğmektir. Hâl ile olan hamde gelince, o da ruh ve kalb ile yapılan hamddır. İlmî ve aklî olgunluğa ulaşmak, ilâhî ahlâkı elde etmek gibi. Çünkü insanlar, peygamberlerin ahlâklarıyla ahlâklanmakla emrolunınuşlardır. Ancak bu yolla onların kendileri ve nefisleri olgunluğa erişebilir." Kul’dan kasıt. Allah'tan başka her şeyden hür olan ve mutlak surette kul olmaya ehil olan Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'dir. Onun içindir ki o, herkesin kendi nefsini istediği zaman 'hen ümmetimi isterim, hen ümmetimi isterim' dileğinde bulunmuştur. Burada, Hazret-i Peygamberin şanının, kendisini gönderene 'kul' olmak olduğuna işaret vardır. Hristiyanlar'ın, Hazret-i İsa hakkında iddia ettikleri gibi değil. Âyette geçen ”Kitap", Kur'ân'dır. Burada da, Kur'ân'ın Allah'ın en büyük nimetlerinden birisi olduğuna dikkat çekilmiştir. Çünkü Kur'an'da, iki dünya mutluluğu vardır. Allah, indirmiş olduğu Kur'ân'a ne nazmında ve ne de manasında çelişik bir şey koymamıştır. Onda hiçbir eğrilik de yoktur. Kur'an okurken, ”eğrilik" anlamındaki ”ıvecâ" kelimesi üzerinde sekte yapılır. Sekte, tatlı bir şekilde okuyuşa ara verip, nefesi kesmektir. Bunun yapılmasının sebebi, kentlisinden sonra gelen kelimenin, sıfat olarak algılanmamasıdır. |
﴾ 1 ﴿