79

'Deldiğim o gemi, denizde çalışan zavallılarındı. O zayıf kişiler on erkek kardeşti. Beş tanesi kronik hasta idi. Onun için, bu gemiyi zalimlere karşı koruyamazlardı. Onlar, kazanç elde etmek için, denizde ücretle çalışıyorlardı. Burada çalışma olayının hepsine isnat edilmesi, tağlib-ekseriyet içindir. Veya, vekillerin yaptığı işler, onları vekil edenlerin işleri anlam madır.

Allahu teâlâ onları ”fakirler" değil, ”mesâkîn-zavallılar" olarak isimlendirmiştir. Bunun sebebi, onların zalim krala karşı âciz kalmaları ve bir kısmının müzmin hasta olmasıdır. Buradaki ”miskin-zavallı", bir şeyden ötürü âciz kalan kimsedir. Yoksa, kendisine zekât ve sadaka verilebilecek olan fakirler grubundan olan miskin değildir. İşin aslı budur.

Allahu teâlâ'nın hikmet ve dileği gereği,

Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü onların ilerisinde, bütün gemileri zorla alan bir kral vardı.

Âyette geçen ”verâ-ileri, ön" kelimesi, her ne kadar ”arka" anlamında ise de, buradaki anlamı ”ileri"dir. Çünkü bu kelime, zıt anlamında da kullanılan kelimeler grubundandır. Nitekim bir yer de de ”Onların veralarında-önlerinde engel vardır" denmektedir.

Adı geçen kral, inkarcı bir kraldı ve sağlam olan her gemiyi sahibinden zorla alırdı. Zorla ellerinden alma korkusu, o gemiyi kusurlu hale getirmesine sebeptir.

79 ﴿