10Hani o bir ateş görmüş, uzaktan bir ateş gömıüştü. Rivayet olunduğuna göre Mûsa (aleyhisselâm) Şuayb (aleyhisselâm)'ın kızı Safuriya ile evlenir. Mûsa (aleyhisselâm) kayınpederi Şuayb (aleyhisselâm)'dan Medyen'den çıkıp ve Mısır'da bulunan annesini ve kardeşi Harun'u ziyarete gitmek üzere izin ister. İstediği izni alınca ailesiyle yola çıkar. Ancak Şam hükümdarlarından korktuğu için başka bir yol tutar. Tur Dağı'nın batı tarafında bulunan Tuva vadisine gelince karanlık, soğuk ve karlı bir kış gecesinde çocuğu dünyaya gelir. Mûsa (aleyhisselâm) çakmağım çakar, ancak çakmaktan ateş yerine sesten başka birşey çıkmaz. O, tam bu durumda iken Tur Dağı'nın yan tarafında yolun solunda uzaktan bir ateş görür ve bu ateşin çoban ateşi olduğunu zanneder. Ve ailesine, karısına, çocuğuna ve hizmetçisine: 'Bekleyin, olduğunuz yerde kalın, arkamdan gelmeyin. Eminim ki bir ateş gördüm der. Âyetin metninde yer alan ”iynas" kelimesi bir şeyi ayan beyan göımek anlamınadır. Buna göre âyetin manası, hiç şüphesiz bir biçimde eminim ki bir ateş gördüm, demek olur. Belki ondan size bir meşale getiririm. Âyet metninde yer alan ”kabes" kelimesi ateşten bir parça, ateşin büyük kütlesinden alınmış alev parçası anlamınadır. Müfessirlerin çoğunluğuna göre Hazret-i Mûsa'nın görmüş olduğu aslında ateş değil, tersine yüce Allah'ın nuru idi. Ateş kelimesinin zikredilmesi Mûsa (aleyhisselâm)'nın onu ateş zannetmesinden dolayıdır. İmam (Fahreddin er-Râzî) der ki: Mûsa (aleyhisselâm) nuru değil, bizzat ateşi gömıüştü. Vermiş olduğu haberin gerçeğe uygun düşmesi buna bağlıdır. Çünkü Peygamberlerin yalan söylemeleri caiz değildir. Veya ateşin yanında bana yolu gösterecek bir rehber bulurum,' demişti. Çünkü ateş olup da yanında birilerinin bulunmaması çok nadirdir. |
﴾ 10 ﴿