28

Ki sözümü anlasınlar. Firavun ve kavmi Peygamberlik görevini tebliğ ederken benim ifademi anlasınlar. Tebliğ de, ancak çok güzel konuşabilen kimse tarafından yapılırsa güzel olur. Hazret-i Mûsa'nın dilinde bir zamanlar ağzına almış olduğu ateşten dolayı bir düğüm meydana gelmişti. Olay şöyle olmuştu. Mûsa'nın çocukluğunda bir gün Firavun onu kucağına alır. Firavun'un sakalı mücevherlerle süslü olduğu için yolmaya başlar. Bunun üzerine Firavun kızar ve: ”Hiç şüphesiz bu çocuk benim aradığım düşman imdir" der ve katledilmesini emreder. Firavun'un hanımı Asiye derki: ”Ey hükümdar! O daha çocuktur. Ateşle yakutu birbirinden ayıramıyor. Bunun üzerine Mûsa'nın önüne bir leğende ateş koru, bir leğende de yakut koyarlar. Mûsa mücevheri almaya yönelir, fakat Cebrail elini ateşin olduğu leğene uzatır ve Mûsa ağzına ateş götürür, dili yanar. İşte bundan dolayı Mûsa'da dil tutukluğu ve telâffuz zayıflığı ortaya çıkar.

28 ﴿