4

Onun yani gerek cin ve gerekse insanlardan olan her şeytan

için şu hüküm yazılmıştır: 'Kim onu dost edinirse ve ona tâbi olursa,

gerçekten bu (şeytan) onu saptırır ve doğrudan doğruya kötlüklere sevketmek suretiyle

alevli ateşin azabına sürükler.' Şeytanın işi, kendini dost edineni hak yoldan saptırmaktır. Cinlerden olan şeytan vesvese ve kuruntularla, şüpheye düşürmek suretiyle; insanlardan olan şeytan ise, arzularının esiri olanların, bidatçıların ve öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr eden zındıkların görüşlerine bulaştırarak kişiyi saptırır. Bu kişi, söz konusu kişilerin şüphelerini delil göstererek onların inançlarına bağlanır ve sonunda o da onlardan olur.

Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphe ediyorsanız, şüphesiz Biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra hilkati belli-belirsiz bir çiğnem etten yarattık. Bütün bunlar, size (nihai durumu) açıklamaya yöneliktir. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutar, sonra sizi bebek olarak çıkarırız, böylece yetişip erginlik çağına varırsınız. İçinizden kimi vefat eder, kimi de ömrünün en verimsiz çağına kadar götürülür. Ta ki, çok şey bilirken bir şey bilmez olsun. Yeryüzünü de kupkuru bir halde görürsün. Fakat Biz, üzerine su indirdiğimiz zaman, hareketlenir, kıpırdanır ve her türden güzel bitkiler verir.

Bunlar, Allah 'ın, hakkın ta kendisi olmasından kaynaklanmaktadır. Şüphesiz O, ölüleri diriltir. Yine O, her şeye karşı son derece güçlüdür.

Hakkında şüphe olmayan kıyamet vakti de mutlaka gele cek; Allah, kabirlerde olanları dirilteçektir.

4 ﴿