2Onlar, namazlarında huşu içindedirler. Huşu; korkmak, boyun eğmek demektir. Yani onlar, Allah'tan korkuyor ve O'na boyun eğiyorlar. Rivayet edildiğine göre Allah'ın Rasûlü (sallallahü aleyhi ve sellem), namaz kılan birini sakalıyla oynarken görmüş ve şöyle demiştir: ”Bunun kalbi huşu duysaydı, organları da huşu duyardı." Başka bir Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: ”Kul, namaza durunca, şüphesiz o Allah'ın huzurundadır. Bu sebeple sağa sola baktığı zaman, Allah ona şöyle buyurur: Kime bakıyorsun? Benden daha iyi birine mi? Ey Âdemoğlu! Bana dön! Çünkü Ben, baktığın kişilerden daha hayırlıyım." "Te'vilatü'n-Necmiyye" isimli eserde konuyla ilgili olarak şöyle denilmiştir: ”Onlar, içleri ve dışlarıyla huşu içindedirler. Dış görünüşdeki huşu: Başın huşu içinde oluşu, eğilmesi; gözün huşu içinde oluşu, sağa sola bakmaması; kulağın huşu içinde oluşu, dinlemeye amade olması; dilin huşu içinde oluşu, okuması ve teennî ile hareket etmesi; ellerin huşu içinde olması, tıpkı köle gibi saygıyle sağ elin sol el üzerine konması; sırtın huşu içinde olması, rükûda eğilip düz hale gelmesi ve ayakların huşu içinde olması da yerde sabit olmaları ve hareket etmemeleridir. İçlerindeki huşu ise nefsin huşu için olması, zihni meşgul eden şeylerden ve vesveselerden arınması; kalbin huşu içinde olması, sürekli Allah'ı anması ve kendini ona vermesi ve ruhun huşu içinde olması ise, muhabbet denizinde boğulmayı arzulamasıdır." |
﴾ 2 ﴿