27(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Söylediğini 'doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Haber verdiğini elbette araştırıp doğruluk derecesini öğreneceğiz. Bu ifade gösteriyor ki, bir kişinin haberi meşhur ve mütevatir haber derecesine ulaşmaz. Bu sebeple böyle bir haberin üzerinde durup doğru mu, yalan mı olduğunu öğrenmek gerekir. Doğru olduğu anlaşılırsa kabul edilir, aksi halde kabul edilmez. Hazret-i Süleyman. Belkıs'a bir mektup yazmış ve mektubunda şöyle demiştir: ”Allah'ın kulu Süleyman b. Davûd'dan Sebe' Melikesi Belkıs'a: Bismillahirrahmanirrahim. Selâm, hidayete tâbi olanlaradır. Bundan sonra, bana karşı baş kaldırmayın ve bana Müslüman olarak gelin." Sonra mektubuna misk sürmüş, daha sonra da mektubunu, üzerini İsmuilahi'l-a'zâm (Allah'ın yüce adı)mn kazındığı mührü ile mühürlemiş ve öylece Hüdhüd'e vermiştir. Hüdhüd onu gagasıyle alması üzerine kendisine hitaben Hazret-i Süleyman şöyle demiştir: |
﴾ 27 ﴿