28

Şu mektubumu götür, Hazret-i Süleyman mektup işinde, hakimiyeti altında bulunan güçlü cinleri değil de Hüdhüd'ü görevlendirmiştir. Çünkü onda, ilim ve hikmet emareleri görmüştür.

Onu kendilerine bırak, yani, mektubu Belkıs ve kavmine bırak. Çünkü Hüdhüd: ”Onu ve kavmini buldum" ifadesinde, Belkısi kavmi ile birlikte zikretmiştir.

Ebussuûd Tefsirinde şöyle denmiştir: ”Ayette 'kendilerine' diye çoğul ifade edilmiştir. Çünkü mektubun muhtevası, hepsini hak dine davet niteliği taşımakta idi."

Sonra onlardan ayrılıp gizlenebileceğin ve verecekleri cevabı duyabileceğin bir yere

biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına, birbirlerine ne söyleyeceklerine

bak.'

Rivayet edilmiştir ki, Hüdhüd, mektubu alarak Belkıs'a götürmüş ve onu, Ma'rib'deki sarayında uyur vaziyette bulmuştu. Nitekim Belkıs, yattığı zaman kapıları kapatıyormuş. Hüdhüd, bir aralıktan girerek, sırtüstü yatan Belkıs'ın boğazının üzerine mektubu attıktan sonra biraz geri çekilmiştir. Bel kıs, korku ile uyanmış, mektubun üzerindeki mührü görünce irkilmiş ve korkmuş; kuşların ona itaat etmesinden hareketle mektubu gönderenin kendisinden daha büyük bir kral olduğunu anlamıştı.

28 ﴿