AHZAB SURESİ

1

Ey Peygamber! ”Nebi" (peygamber) kelimesi; faydası büyük olan, sayesinde bilginin ya da kanaatin oluştuğu haber anlamındaki nebe' kelimesinden türemiştir. Hazret-i Peygamber ”Nebi" olarak adlandırılmıştır. Çünkü o, Allah'tan selim akılların kabul edeceği şeyleri haber vermektedir. Ya da nebi kelimesi, yücelik anlamındaki ”nübüvvetten" türemiştir. Buna göre Hazret-i Peygamber, diğer insanlara olan üstünlüğünden dolayı, ”Ey Nebi" diye adlandırılmış olmaktadır. Allahü teâlâ Hazret-i Peygambere, ismiyle değil şerefini artırmak için,"Nebi" diye seslenmiştir. Yani, ”Ey Âdem!. Ey Nuh!, Ey Mûsa!, Ey İsa!, Ey Zekeriya!, Ey Yahya" buyurduğu gibi adıyla, ”Ey Rasûlüm Muhammed!" diye seslenmemışlir. Söz konusu ”Nebi" lâkabı, Hazret-i Peygamber'in yüceliğini gösteren değerli lâkaplardan biridir. Yine onun, bunun dışında birtakım isim ve lâkapları vardır. İsimlerin ve lâkapların çokluğu, kişinin şerefine işaret etmektedir.

Öte yandan, Hazret-i Peygamber'in, ”Rasûlüm Muhammed Allah’ın rasûlüdir..." (Fetih: 29) âyetinde olduğu gibi isminin açıkça belirtilmesi ise, insanlara onun Allah’ın rasûlü olduğunu bildirmek ve bu sayede ona inanmaları ile doğru inanca sahip olmalarını sağlamak içindir.

Ahdi bozma ve güvensizlik verme konusunda

Allah'tan kork, takva üzere olmaya devam et ve onu artır. Çünkü takvanın derecelerinde sınır yoktur. Âyetin bu ifadesi, ancak devama yorumlanmıştır. Şüphesiz bir şeyle meşgul olan kişiye, o şeyi yapması emredilmez. Meselâ oturan birine, ”otur!" denmez. Bu sebeple Allah, Hazret-i Peygambere takvayı, yüceltmek üzere emretmiştir.

İnkârını açıkça ortaya koyan

kâfir ve inkârını gizleyen

münafıklara boyun eğme. Yani dinine uymayan ve dinin aleyhinde sayılan hususlarda onlara itaat etmemeye devam et. Gerçekten Rasûlüllah inkarcılara ve münafıklara itaat etmiyordu ki, onlara boyun eğmesi yasaklansın. Fakat bu ifade ile onun tutumu pekiştirilmiş oldu. İtaat, boyun eğmedir. Bir şeye boyun eğme ise ancak o şey emredildikten sonra düşünülür. İtaatle ibadet arasındaki fark şudur: İtaat, ibadetten farklı olarak sadece emirle yapılan fiildir. İbadet ise öyle değildir.

İyi ve kötü olanları

elbette Allah çok iyi bilendir, bu sebeple sana ancak faydalı olanı emretmekte ve zararlı olandan nehyetmektedir;

hikmet sahibidir. O yüzden sadece yüce hikmetinin gereğiyle hükmetmektedir.

1 ﴿