30

Ey Peygamber hanımları! Sözün onlara yöneltilmesi, kendilerine nasihate önem verildiğini belirtmek içindir. Onlara, gerek burada ve gerekse daha sonraki mesajlarda bu şekilde seslenilmesi, Hazret-i Peygamberle olan irtibatlarından kaynaklanmaktadır. Çünkü bu âyetlerin odak noktasını, Peygamber hanımlarıyla ilgili gelen hükümler oluşturmaktadır.

Sizden kim açık bir hayasızlık çirkinlikte had safhaya ulaşan açık bir kötülük

yaparsa, ki, bu büyük bir günahtır. Dendi ki, bu ifade Allahü teâlâ'nın şu sözü gibidir: ”Yemin olun ki, Allah'a ortak koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider." (Zümer: 65) Çünkü Peygamber'in eşlerinden bir hayasızlık, açık bir kötülük yapan yoktur.

İbn Abbas (radıyallahü anh) şöyle demiştir: ”Âyette kastedilen, baş kaldırmak ve kötü ahlâktır."“Fahişe": Çok çirkin söz ve hareket demektir. Buna göre İbn Abbas'ın bu tefsirinin anlamı şu olabilir. Peygamber hanımlarının şerefinden ve şahsiyetlerinin yüceliğinden ötürü onlardan meydana gelen ufak bir hata, özellikle Hazret-i Peygamber'in sıkıntı duymasına sebep olunca onlara nisbetle hayasızlık sayılır. Bu sebeple Allahü teâlâ şöyle buyurmuştur:

Onun azabı iki katma çıkarılır. Yani başkalarının azabının iki katı kadar azaba maruz bırakılırlar.

Bu, azabı iki kal vermek

Allah'a göre kolaydır. Onların Peygamber hanımları olmaları, Allah'ın ceza vermesine engel teşkil etmez. Aksine Hazret-i Peygamber'in hakkını korumak için O'nu bu işe davet eder.

"Şayet, Hazret-i Peygamber'in hanımlarına iki kat azap edilmesinin sebebi nedir?" denirse bunun cevabı şudur: ”Allah'ın onlara olan türlü nimetleri, diğerlerine oranla, daha çoktur. Her şeyden önce melekler inmek suretiyle odalanuda defalarca vahiy gelmiştir. Şüphesiz emre muhalefet etmeleri yüzünden cezalandırılmaları da en büyük ve en önemli bir hadisedir. Bu sebeple şöyle denmiştir: ”Bilerek Allahü teâlâ'ya karşı gelen kişinin cezası, bilmeyerek O'na karşı gelen kişinin cezasından daha fazladır. Hür olan birinin had cezası, köle olanın cezasından daha büyüktür. Yine bu hakikatten dolayı evli kimseye uygulanan hâd cezası bekâr olana nisbetle daha büyüktür."

Özetle, günahı işleyen kişinin büyüklüğüne oranla günah büyür. Günahın artışı ise, günahı işleyen kişinin şerefinin ve nimetin artışına bağlıdır. Buna göre, Peygamber (sallalahü aleyhi ve sellem)'in tertemiz hanımları ve mü'minlerin anneleri dünyadaki hanımların en şereflileri olunca, bir günah işledikleri varsayılırsa bu günah, daha kötü, dolayısıyla daha kötü olan bir şeyin cezası da elbette daha şiddetli ve daha katmerli olur.

30 ﴿