18

Onlarla, yani ülkelerinin Yemen tarafında kalan bölgesiyle; sular, ağaçlar, meyveler, bolluk ve herkes için geniş hayat imkânlarıyla

kutlu kıl dığımız Şam bölgesindeki

kentler arasında, -ki, bu kentlerden maksat Filistin, Eriha, Ürdün vb. yerlerdir- yakınlıkları sebebiyle biri diğerinden

görünen artlarda gelen

şehirler varettik ki, bunlar, halkın görebileceği bir durumdadır, ya da yola nazır olup yolcuların görebileceği bir pozisyonda dır.

Ve bunlar arasında yürümeyi takdir ettik. Yani bu şehirleri yolcu ların durumuna uygun, birinin diğerine belli mesafede olacak şekilde kıldık. Denmiştir ki, bir şehirden sabahleyin yola çıkan, öğle vakti diğer şehre ulaşa rak orada dinlenir, bu şehirden öğleden sonra yola çıkan, diğer şehirde geceyi geçirirdi. Nihayet Şam'a ulaşıncaya kadar su ve azık taşımaya ihtiyaç duy mazdı. Bütün bunlar, kendilerine verilen türlü nimetlere yapılan ilâveler ve gerek hazarda, gerekse seferde o nimetlerin çoğaltılmasıydı.

Âyet-i kerime Sebe’ halkından bahseden bölümle bağlantılıdır. Burada söz konusu halka verilen çeşitli nimetler, onların ise bu nimetlere nankörlük etmeleri ve bu yüzden cezaya çarptırılmaları dile getirilmiş, ardından ilgili kıssaya ek olarak kendilerine, yolculuk ettikleri yerlere ve ticaret merkezleri ne yönelik verilen apaçık nimetler açıklanmıştır. Fakat tekrar tekrar anlatma da önemli ölçüde uyarı ve hatırlatma olduğu için olay bütünüyle bir arada zikredilmemiştir.

'Oralarda geceleri, gündüzleri güven içinde dolaşın.' Yani onlara, yararınız için söz konusu şehirlerde ne zaman dilerseniz, ister geceleri ve is terse gündüzleri halkın çokluğu sebebiyle hoşlanmadığınız şeylerden, düş manlardan, hırsızlardan ve yırtıcı hayvanlardan ya da açlık ve susuzluktan emin olarak dolaşın veya yolculuğunuz uzun sürse, hatta geceleri ve gündüz leri içine alan uzun bir yolculuk da olsa, güven içinde gezin

(dedik.)

18 ﴿