19Bunun üzerine: 'Ey Rabbimiz! Yolculuklarımızın mesafesini uzak kıl' dediler ve onlar Allah'a eş koşarak, şükrü terkederek, nimete değer vermeyerek ve peygamberleri yalancı sayarak ilâhı gazaba ve azaba hedef olunca kendilerine yazık ettiler. Müfessirler şöyle demişlerdir: ”Sebe" halkı nimetten dolayı şımarmış, rahat geçimden usanmış, refahtan bıkmış ve bu yüzden zorluğu ve yorgunlu ğu talep etmiştir. Nitekim îsrailoğullan da bıldırcın ve bal yerine sarımsak ve soğan istemişlerdi, Sebe' halkı şöyle demiştir: 'Bahçemizin yemişleri daha uzak olsaydı onları daha çok arzulardık.' Bu yüzden onlar, yolculukları esna sında bineklerine binsinler, yarılarına azık alsınlar ve gittikleri yerde fakirlere iyilik etsinler diye Allah'tan, bulundukları yerle Şam arasını kırsal alan ve çöl yapmasını talep etmişlerdir". Biz de onları, Sebe' halkını daha sonrakilerin onların durumlarına şaşkınlıkla bakıp, akibetlerinden ibret alarak onlardan bahsetmeleri için efsane yapıverdik. Onları darmadağın ettik. Artık bir araya gelmesi müm kün olmayan her grup için örnek gösterilir olmuşlardır. Bu maksatla şöyle denmektedir: ”Onlar Sebe' halkı gibi dağılmışlardır." Sebe' halkı kabileler ve gruplar halinde iken ülkenin her tarafına dağılmışlardır. Şüphesiz bunda onlarla ilgili olarak zikredilen kıssada günahlara, boş arzu ve isteklere, sıkıntılara ve zorluklara karşı ve ibadetleri yapma hususun da çok sabreden ve her zaman ve her durumda ilâhî nimetlerden dolayı çok şükreden herkes için Allah'ın birliğini ve gücünü gösteren apaçık ibretler kesin deliller ve büyük işaretler vardır. |
﴾ 19 ﴿