28

Ey Rasûlüm Muhammed!

Biz seni esmeriyle siyahıyla

bütün insanlara ancak mü'minlere cenneti

müjdeleyici ve kâfirleri de cehennemle

uyarıcı ve korkutucu

olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler. Bu yüzden bilgisizlikleri onları muhalefete ve isyana sevkeder.

Âyet-i kerimede ”insanlar", müjde ve uyarı nimetleriyle peygamberlik nimetini bilmedikleri vurgulanarak iki defa zikredilmişlerdir. Gerçekten bu insanlar sözkonusu nimetler sayesinde Allah'ın kendilerine olan lütfunu tanı mazlar ve O'na şükretmezler. Çünkü akıl yalnız başına dünya ve âhiretle ilgili bütün işleri idrak edemez, zararlı ve yararlı şeyleri ayıramaz. Bu sebeple in sanlar; müjdelenmeye, uyarılmaya, peygamberler ve nebiler vasıtasıyla müşkil olan şeylerin izahına ihtiyaç duymuşlardır.

Âyet-i kerime Hazret-i Peygamber’in peygamberliğinin genel olduğunu ve onun herkese gönderildiğini göstennektedir. Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: ”Altı şeyle peygamberlerden üstün kılındım: Bana az sözle çok mana ifade etme hasleti verilmiş, bir aylık yol kadar yerden düşmana korku salınmakla destek sağlanmış, ganimetler bana helâl kılınmış, benim için yer yüzü Temiz ve mescid sayılmıştır. Ben bütün insanlara gönderildim, ve peygamberlik benimle son bulmuştur." Bunu gösteren âyet-i kerime de şudur: ”Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ: 107) Bütün varlıklar bu hitabın kapsamı içine girmektedir. Allahü teâlâ; ”Fakat insanların çoğu bunu bilmezler." (Sebe': 28) sözü ile de insanların pek çoğunun ifa de edilen gerçeği bilmediklerine işaret etmektedir.

28 ﴿