42Bugün yani mahşer günü bir kısmınızın, putların diğerleri nize, puta tapanlarınıza bir fayda, ya da bir zarar vermeye gücü yet mez. Şefaat da edemez, azap da edemez. Çünkü o gün bütünüyle emir Allah'ındır. Nitekim âhiret yurdu hesap yurdudur. Allah'tan başka kimse insan ları hesaba çekemez. Bu ilâhî mesaj da meleklere hitap cümlesindendir. Meleklerin, kâfirlerin kendilerine nisbet etmiş oldukları şeyden Allah'ı tenzih etmeleri anında ken dilerine söylenen sözlerin içinde yer almaktadır. Acizliklerini, kendilerine ta panların nazarındaki eksikliklerini ortaya koymak ve umduklarını bütünüyle boşa çıkaran durumları belirtmek üzere şahitler huzurunda onlara hitap edilir: Biz inkâr etmek ve yalan -saymak suretiyle kendilerine yazık edip zalim olanlara: İman ve tasdik yerine inkâr ve yalanlamada bulunanlara âhirette: Dünyada 'Yalanlamakta olduğunuz ve ısrarla yok saydığınız ateşin azabını tadın.' Onunla karşı karşıya geldiniz ve böylece zannınız ve davanız boşa çıktı deriz. Bu ifade, o gün meleklere söyleneceklerin an latılmasının ardından kullara söyleneceklerin Allah Rasûlü'ne anlatılmasından ibarettir. Bil ki, cinlere tapan ve şeytanın dilediği gibi ona itaat eden kişinin azabı tıpkı İblis’in azabı gibi sürekli olur. Nefsinin dilediği şekilde ona boyun eğen kişi de günaha girmiştir. Ancak bunun azabı geçici olur. Arzularına uyan kimsenin ise hesabı zor olur. Yahya (aleyhisselâm), büyük bir zat oluşuna ve bilerek bir hata yapmamasına rağmen ateşin azabından korkuyor, gece, gündüz ağlıyordu. Hal böyle iken gaflet içinde bulunan kimse günahlarının çokluğuna ve şeytan gibi bir düşma nı olmasına rağmen imanının zedelenmesinden nasıl emin olabilir? O halde her durumda Allahü teâlâ'dan başkasına meyletmekten tevbe etmeli, yakarmalı ve sabah akşam ağlamalı ki, ateşten kurtulması mümkün olsun. |
﴾ 42 ﴿