43

Onlara Mekke müşriklerine Kur'an

âyetlerimiz tevhidin haki katine ve şirkin bâtıl oluşuna delâleti

apaçık olarak Hazret-i Peygamber’in diliyle ardarda

okunduğu zaman Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e işaretle

demişlerdi ki,: 'Bu, sizi uzun bir süreden beri

babalarınızın taptıklarından, putlardan

çevirmek isteyen ve ortada ilâhî bir din olmadan kendiliğinden icad ettiği şeye uymanızı talep eden

bir adamdan başkası değildir. Buradaki ”bir adam" deyimi küçümsemeyi ve alayı ifade etmektedir. Çünkü Hazret-i Peygamber müşrikler arasında bilinen ve meşhur olan biriydi.

Âyet-i kerimedeki ”babalar" kelimesinin kendilerine değil de muhatap lara ”babalarınız" şeklinde söylenmesi, onlardaki ırkçılığı tahrik ederek şirk te karar kılmalarını sağlamaya ve tek Allah inancından nefret ettirmeye yöne liktir.

Ve yine: 'Bu Kur'an

da kapsadığı tevhid ve yeniden dirilme işi anlayışlarına uymadığı için Allahü teâlâ’ya isnad ederek kendisi tarafından

uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir' dediler. Onlar bu sözü inatlarından ve büyüklenmelerinden dolayı söylemişlerdir. Oysa onların bü yüğü Utbe b. Rabia Kur'an hakkında: ”Allah'a yemin olsun ki, o ne bir şiir, ne uydurma bir söz, ne de bir sihirdir" demiştir.

Hak, Kur'an

inkâr edenlere Allahü teâlâ tarafından

geldiğinde onu düşünüp taşınmadan hemen işitir işitmez onu yalan sayarak ve bile bile inkâr ederek

onun için: 'Bu apaçık bir büyüdür' ve bunun için bir şüphe söz konusu değildir

dediler. ”Sihir;" imsak vaktinden önceki birinci ay dınlıkla, imsak vaktinde oıtaya çıkan ikinci aydınlık arasındaki vakit için kul lanılan ”seher" kelimesinden alınmıştır. Seher aslında ışıkla karanlığın birbi rine karışmasıdır. Söz konusu seher vakti sabah aydınlığının karışmasıyla ge ce değil; göze güneş ışığı gelmediğinden dolayı da gündüz değildir. Aynı şe kilde sihirbazların yaptığı şey yok sayılacak derecede bâtıl değil; çünkü göz tereddüt edilmeyen bir şeyi farketmektedir. O, gerçekten hak olan bir şey de değil ki, bizzat var olduğu ortaya çıksın. Kısacası sihir, gözün gördüğü ve gö renin sandığı gibi bir şey değildir.

43 ﴿