48

De ki,: 'Rabbiın, hakkı (ortaya) koyar. Yani kullarından diledi ğine vahiy gönderir veya bâtılı hak ile ortadan kaldırır ve yok eder.

O, Söz, iş veya benzeri bir şey olsun göklerde ve yerde varlıkların bilemediği

her türlü gizliyi en iyi bilendir.'

Âyet-i kerimede ”ğuyûb" (gizlilikler, bilinmeyenler) sözcüğü çoğul ola rak getirilmiştir. Çünkü Allah herkesin gizli yönünü, gönlünde olanları bildiği gibi kıyamet gününe kadar gelecek olan nesillerin kalplerinde olanları da bi lir. Yine âyet-i kerimede, farklı durumlardaki gizliliklerin bilgisine sahip ol duğunu ifade için, çok iyi bilen anlamında ”allâtn" sözcüğü getirilmiştir.

Nâbiğa'ya Müslüman olduğu zaman ”Muhammed! (sallallahü aleyhi ve sellem)'e iman mı ettin?" denmesine karşılık: ”Evet, iman ettim. O, Allah'ın kitabından üç âyetle bana galip geldi. Aynı kafiyede üç beyitlik bir şiir söylemek istedim. Fakat ”de ki,: Her türlü gizliyi en iyi bilen Rabbim, hakkı yerine koyar." (Sebe': 48) âyetini işitince âciz kaldım ve başaramadım. O zaman bunun, bir insan sözü olmadığını anladım," demiştir.

48 ﴿