28Biz ondan, Habibu'n- Neccâr'ın öldürülmesinden sonra kavminin, Antakya halkının üzerine Bedir ve Hendek savaşlarında yaptığımız gibi onları helak etmek ve kendilerinden intikam almak için gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik. Doğrusu onlar için tarafımızdan bir meleğin çığlığı kâfi geldi. Kavmini helak etmek için gökten bir ordu indirmemiz hikmetimize uygun değildir. Çünkü her şey için bir sebep takdir etmişizdir. Bu sebeple bazı ümmetleri taşlar savuran kasırga ile, bazılarını çığlıkla, bir kısmını yerin dibine geçirmekle, bir kısmını da suda boğmak suretiyle yok ettik. (Ey Rasûlüm Muhammed!) Kavmine karşı galip gelmen için gökten ordu indirmeyi de sana ait özelliklerden biri olarak kıldık . Âyet-i kerimede Antakya halkı küçümsenmiş ve helak edilişleri basite alınmıştır. Çünkü Allahü teâlâ, köklerinin kazınması için kuşların ve vahşi hayvanların kovulmasına memur edilen birinin bağırma sesini yeterli görmüştür. Aynı zamanda bu âyette Hazret-i Peygamber’in durumunun yüceliğine işaret edilmiştir Çünkü tek bir meleğin hafif bir çığlığı büyük bir toplumun helaki için yeterli olunca, Bedir ve Hendek savaşlarında gökten orduların indirilmesi Rasûlüllâh (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şanını yüceltmek ve değerini artırmak için olduğu ortaya çıkmaktadır. |
﴾ 28 ﴿