3

Âyetleri, bilen bir kavim için kendi dilleri üzere inmiş olmasından dolayı mânâlarını bilen Arap kavmi için

Arapça bir Kur'an olarak açıklanmış bir Kitap'tır. Burada yer alan ”kitaptır" ifadesi, bir diğer haberdir (yüklemdir.) Bu kelime ”keth" mastarından türeme olup mânâsı, bir araya getirmek demektir. Buna Kitap denmesi, içerisinde öncekilerin ve sonrakilerin ilimlerini biraraya getirmiş olmasından dolayıdır. ”Âyetleri... açıklanmış"tan maksat, âyetleri içinde emir, yasaklama, helâl, haram, vaad, tehdit, kıssalar ve tevhid beyan edilmiştir, demektir.

er-Râğıp, ”(Bu sana indirilen) hikmet sahihi (Allah) tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıklanmış bir Kitaptır." (Hûd: 1) âyeti hakkında der ki,; bu âyet ”...Biz bu Kitabı sana her şey için bir açıklama ve bir hidayet ve rahmet kaynağı olarak indirdik." (Nahl: 89) âyetine işaret etmektedir," der.

İnsaf edip düşünen kimse bilir ki, insanların elinde, çeşitli ilimleri içinde toplayan Kur'an gibi bir Kitap yoktur.

"Arapça Kur'an" ifadesi, medih, övgü ifade etmektedir. Yani âyetleri açıklanmış bu Kitapla ben Arapça Kur'an'ı kastediyorum, demektir. Ya da bu ifade ”Kitap" kelimesinden haldir. Bu taktirde Arapça Kur'an olarak açıklanmış bir Kitaptır demek olur. Kur'an Arapça değil, yabancı dildedir diyen kimse küfre girer. Çünkü bu ifade Yüce Allah'ın ”Arapça Kur'an" ifadesine aykırıdır. Kur'ân'ın içinde Arapça olmayan Arapçalaşmış kelimenin bulunması, onun Arapça Kur'an olma sıfatını değiştirmez. Çünkü itibar, ekseriye ve çoğadır. Meselâ ”kıstas" kelimesi böyle Arapçalaşmış yabancı bir kelimedir. Bu kelime Rumca olup mânâsı mîzan, terazi demektir. ”Siccîl" kelimesi de böyledir. Aslı Farsça olup Arapçalaştırılmıştır. Bir başka örnek ”salavât" kelimesidir. Bu kelime Arapçaya İbraniceden geçmiştir. İbranicesi ”salûtâ" dır. ”Rakım" kelimesi Rumca olup köpek manasınadır. ”Tür" ise Süryanice olup dağ manasınadır.(1)

3 ﴿