21Yoksa onların, müşriklerin şirk, öldükten sonra dirilmeyi inkâr, dünya için amel etmek ve seriate aykırı hevâ ve heveslere uygun diğer şeyler gibi Allah'ın izin vermediği şeyleri, teşvik etmek suretiyle, fasit dinden kendilerine şeriat yapan ortakları mı var? Buradaki ”ortaklar" dan maksat, onların insan ve cinlerden olan şeytanlarıdır. Yoksa onların, inkâr ve isyanda kendilerine ortak olan, amellerini süsleyerek ve teşvik ederek kendilerine yardımcı olan şeytandan ortakları mı var? Bunlar yukarıda sıralandığı üzere şirk, öldükten sonra dirilme ve benzeri kötü amellerden başkasını bilmezler. Yüce Allah böylesi hareketlere izin vermekten ve bunları emretmekten münezzehtir. Âyet-i kerimede fasit olan yola da ”din" denilmesi, ”müşâkele" (benzerlik kurma) den dolayıdır. Çünkü bunların fasit yolları Yüce Allah'ın dinine karşılık olarak zikrolunmuştur. Böyle zikrolunması, müşâkelenin yanında onları alaya almak amacıyladır. Bazı müfessirler ”ortakları" ifadesiyle, onların putlarının kastedildiğini söylemişlerdir. Âyetin başındaki hemze ”inkâr" (hoş görmeme) ifade etmektedir. Allahü teâlâ müşrikler için bu bâtıl dini yapmadığına göre, aklı olmayan cansız bir varlık nasıl din meydana getirebilir? Eğer (amellerin kıyamet günü) ayrılması sözü, azaplarının tehirine dair daha önce verilmiş hüküm, ya da amellerinin kıyamet günü ayırt edileceği vaadi olmasaydı -fasl; hak ile bâtılı birbirinden ayıran hüküm demektir.- derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere âhirette can yakıcı bir azap elemi son derece şiddetli bir azap vardır. |
﴾ 21 ﴿