30

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Kazanmış olduğunuz günahlar yüzündendir. Burada ”eller" kelimesinin zikredilmesi, amellerin ekserisinin bunlarla yapılmış olmasındandır. Hayatta karşılaşılan bütün sıkıntılar, daha önce işlenmiş bir günah sebebiyledir. Bunun en asgarisi de taksirdir (ihmaldir.) Buradaki musibetten kasıt, hangi musibet olursa olsun farketmez. İster elem, ister hastalık, ister kıtlık, ister korku olsun, farketmez. Hatta herhangi bir ağaç parçasının tırmalaması, ayak kayması, bir damar seyirmesi ve bedendeki başka rahatsızlıklar hep musibettir. Musibet sadece bununla da kalmaz, insanın malında, aile efradında, çocuklarında da olabilir. İşlenen günahlara karşı uygulanan had cezası da bu kavrama dahildir. Nitekim âyetin devamındaki

Allah çoğunu affeder. hükmünün içerisine, karşılığında had cezası koyulmayan şeyler de dahildir.

Bir hadis-i şerifte Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururlar: ”Allahu teâlâ'nın kazası ancak duâ ile çevrilebilir, insanın ömrünü ancak iyilik artırır. Bir insan işlemiş olduğu bir günah sebebiyle rızıktan mahrum olur." (11) Duâ, belâların define, rahmetin celbine sebeptir. Tıpkı kalkanın, silahı defetmeye; suyun, yerden bitkileri çıkarmaya sebep olduğu gibi.

11-Hadisi Tirmizî ve Hâkim rivayet etmişlerdir. Bkz. el-Fethu'l-Kebîr, 3/361.

Dahhâk der ki,: ”Herhangi bir kimsenin Kur'an'ı öğrendikten sonra unutması ancak işlemiş olduğu bir günahı sebebiyle olur. Kur'an'ı unutmaktan daha çirkin acaba hangi günah vardır?" Bunu söyledikten sonra ”Allah (günahlardan) çoğunu affeder" âyetini okumuştur. Evet Allah günahlardan bir çoğunu affeder ve bunlara ceza vermez. Yüce Allah'ın affı ve günahları bağışlaması olmasa, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmaz.

Âyet-i kerime ibadet eden ve musibete uğrayan kimselerin kalbine teselli vermektedir. Yüce Allah sanki şöyle buyurmaktadır: Uhrevî ve ebedî cezaları gerektiren günahlar ve masiyetler yüzünden size musibet gelecek olursa Biz bunları dünyevî ve fânî musibetler vererek telâfi ederiz. Böylece sizin işlemiş olduğunuz kötü şeylere karşılık olsun, kirlenmiş olduğunuz günahlardan sizleri temizlemiş bulunsun.

Kula gelecek belâların sebepleri çoğalıp da kulun üstüne peşpeşe geldiği zaman kul, işlemiş olduğu kötü fiilleri üzerinde neden bunları işlediğine dair düşünsün ki, böylece birçokları affolmakla birlikte yaptıklarının karşılığını görmüş olsun. İşte o zaman isyanının ve günahlarının çokluğunu buna karşılık da Rabbinin kerem ve gufranını bildiği için üzüntü, kederi ve utanması artar.

30 ﴿