31

Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız, yeryüzünün istediğiniz köşesine kaçabildiğiniz kadar kaçsanız da hakkınızda takdir buyurmuş olduğu musibetlerden kendinizi kurtaramazsınız. Bir başka ifadeyle Allahu teâlâ sizi, bir belâ vererek denemek ve cezalandırmak istediğinde nerede olursanız olun, bundan kurtulamazsınız ve önüne geçemezsiniz. Kendinize gelecek azabı menetmeye gücünüz yetmez.

Her şeyi azameti, büyüklüğü ve izzetiyle kuşatan

Allah'tan başka bir dostunuz, sizleri musibetlerden koruyacak ve başlıbaşına işlerinizi üstüne alacak bir dostunuz

ve sizden musibetleri savacak

bir yardımcınız da yoktur.

Bu âyet-i kerime, herkesi musîbet esnasında nereden geldi? diye nefis muhasebesi yapmaya ve bunun sonucu olarak nefsini helak olmaktan kurtarmak için hemen tevbeye koyulmaya davet etmektedir.

İmam el-Vâhidî (rahimehullah) der ki,: ”Bu âyet-i kerime, Allah'ın Kitab'ındaki en umut verici âyettir. Çünkü Allahu teâlâ mü'minin günahını ikiye ayırmaktadır. Bir grubunu, kendilerine musîbet vererek bu musibeti günahlarına kefaret kılmakta, bir grubunu da dünyada affetmektedir. O, kerimdir, âhirette affından geri dönecek değildir. İşte bu, Yüce Allah'ın müminlere karşı âdetidir."

31 ﴿