9Fakat onlar, şüphe içinde Allahü teâlâ hakkında anlatılanlara, O'nun göklerin, yerin ve ikisi arasındaki bulunanların Rabbi olduğunu kabullenmelerinde inançlı olmayıp eğlenip duruyorlar. Söylediklerini kabullenerek ciddi bir şekilde söylemezler. Aksine alay ve eğlenceyle karışık söylerler. Bazıları şöyle dedi: ”Şüphe edenleri ve münafıkları eğlenmekle vasfetmesi, onların tereddütlerinden, din hususundaki şaşkınlıklarından, dünya ile meşgul olup onun süsüne aldanmalarından dolayıdır." Şeyh Fethu'l-Mevsılî de şöyle dedi: ”Çölde daha buluğ çağına ermemiş dudaklarını hareket ettirerek yürüyen bir çocuk gördüm ve ona selâm verdim. Selâmımı aldı. Ona: 'Ey çocuk nereye gidiyorsun?' dedim. O da: 'Allah'ın Beytu'l-Harâm'ına.' diye cevap verdi. 'Dudaklarını neden hareket ettiriyorsun?' dedim. 'Kur'an okuyorum' dedi. Ben de: 'Sen daha mükellef kılınmadın. ' dedim. 'Ölümün yaşça benden daha küçük olanları alıp götürdüğünü gördüm.' diye cevap verdi. 'Adımların kısa yolun ise uzundur' dedim. Şöyle dedi: 'Benim üzerime düşen adımlarımı atmak, Allah'a ise ulaştırmaktır.' Ben: 'Senin azığın ve bineğin nerede?' dedim. 'Azığım inancımdır, bineğim de ayaklarımdır.' diye cevap verdi." |
﴾ 9 ﴿