18Sonra da seni din konusunda bir şeriat, yüce bir yol üzere kıldık. Sen ona, şeriatın ahkâmını kendi üzerinde ve başkaları hakkında hiçbir hükmünü aksatmaksızın uygulamak sureti ile uy. Bazı âlimler derler ki: ”Âyetin mânâsı şudur: Biz bütün peygamberlerin arasında bir takım hoş şeyleri yalnız sana ihsan ettik. Sen bunları bil, tanı. Bazı hakikatleri sırf sana özel kıldık. Bunları idrak et. Sana gidilecek yol çizdik. Buna uy. Sana şeriatler verdik, buna uy, onu bırakıp başka şeylere bakma. Senden başkasına uymaya muhtaç olma. Şayet Hazret-i Mûsa ve İsa (aleyhisselâm) sağ olsalardı onlar için sana oymaktan başkası caiz olmayacaktı." İmam Cafer es-Sadık der ki: 'Din konusunda şeriat' demek Allah'ın çizmiş olduğu sınırları aşmamak ve yardımın Yüce Allah'tan geldiğine inanmaktır." Bilmeyenlerin isteklerine uyma. Yani cahillerin görüşlerine ve şehvetlerinden kaynaklanan sapık inançlarına uyma. Bunlardan maksat Kureyş'in başkanlarıdır. Onlar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: ”Atalarının dinine dön, çünkü onlar senden çok daha faziletli idiler," derlerdi. |
﴾ 18 ﴿