37Göklerde ve yerde ululuk yalnız O'nundur. Yani azamet, kudret, saltanat ve izzet izleri, alâmetleri ve ahkâmı yerde ve gökte ortaya çıktığı için yalnız O'nundur. ”Gök ve yer" kelimeleri zamirle ifade edilecekken bunların kendilerinin getirilmesi Yüce Allah'ın ululuğunu tazim etmek içindir. O, yenilmeyen azizdir, takdir ettiği ve belirlediği her hususta hakimdir. O halde O'na hamd ediniz. Bir başka ifade ile, çünkü hamd O'na mahsustur ve O'nu büyük tanıyınız, çünkü ululuk O'na aittir. O'na itaat ediniz çünkü O, her şeye galiptir. Yaptığı bütün şeylerde muazzam bir hikmet vardır. Kim Allah'tan başkasına güvenerek kendini güçlü görürse Allah onu zelil kılar. Yüce Allah'ın: ”(Ve deyin ki:) Tat bakalım hani sen kendince üstündün, şerfliydin!" (Duhân: 49) âyetinde ifade edilen anlam da budur. Kim kibirlenir, büyüklenirse Yüce Allah'la çekişiyor demektir. Yüce Allah şöyle buyurur: ”Benimle çekişen bir kimseyi cennete koymam gerekmez." İnsanlara merhamet edene Allah merhamet eder. İşte Allah'ın yapacağı budur. Bir kutsi hadiste Yüce Allah şöyle buyurur: ”Kibriya benim ridamdır, azamet izanındır. Kim bu ikisi hususunda Benimle çekişirse onu cehenneme atarım" (7) Bu son iki âyette, ”hamd etmek" ifadesinin ”kibriyâ" yani ululuktan önce getirilmesi işaret ediyor ki, hamd edenler, Allah'a hamdettikleri zaman bilmeleri gerekir ki, Yüce Allah verdiği nimetlere lâyık olarak onların dilleriyle zikretmiş oldukları hamdden çok yüce ve çok uludur. Hatta o hamd edenlerin hamdlerinden çok ulu ve yücedir. Yüce Allah, sıfatları hususunda her hangi bir kimsenin kendisine ortak olmasından münezzehtir. O'ndan başka hiçkimsenin azameti olmadığına göre bu nasıl tasavvur olunabilir? Tam tersine O'ndan başkalarının şiarı, azamet ve kibriyâ ile sıfatlı olmak bir yana tam tersine son derece küçük olmak ve O'na muhtaç bulunmaktır. Yüce Allah'ın dışındakiler bakımından kibir, yasaklanmış kötü ahlâkın en çirkinidir. Yüce Allah, mahlukatı bakımından kötü olan sıfatlar bir yana, onlar için mükemmel olan sıfatta kullarına ortak olmaktan çok yüce ve münezzehtir. Yüce Allah bakımından ”daha âlim daha kadir" şeklindeki üstünlük bildirme (ism-i tafdil) kipi bir kıyaslama değil, aşırı mübalâğa, hiçkimsenin kendisine ortak olmasının tasavvur olunamayacağı mutlak mükemmellik durumuna işaret eder. Allah'ın yardımıyla Câsiye Sûresi'nin tefsiri bitti. |
﴾ 37 ﴿