RAHMAN SURESİ

Mekke devrinde nazil olmuştur, 78 âyettir.

1

Rahman olan Allah ki, kâmil manâda rahmet O'na mahsustur. Nitekim bir duada şöyle denir: ”Ey dünyanın Rahmanı! Ahiretin Rahîmi!" Çünkü ifade edildiği gibi dünyada rızkını herkese yaymıştır. Âhirette ise affı sadece mü'minlere has kılınmıştır.

Gerçekte rahmet, meyil ve şefkat demektir. Meyilden maksat ruhanî meyildir. İçindeki şeyin üzerine maddî tarzda eğilip onu bürüdüğü için rahm de Rahmandan gelmektedir. Allah'a Rahmet nisbet edilmesinden maksat, O'nun hayır veya ikram murad etmesidir.

İmam Gazâlî (radıyallahü anh) şöyle dedi:" Rahman, ilk olarak yoktan var etmesiyle; ikinci olarak onları imana ve saadet yollarına yöneltmesiyle; üçüncü olarak âhirette onları mesud etmesiyle; dördüncü olarak da, yüce cemâlini onlara göstermesiyle kullarına çok ikram edici ve şefkatlidir."

Bu dolgun ve muhtevalı sûre, dünyevî-uhrevî, maddî-manevî nimetler saymakla onları Rahman ismiyle bir üslûpta ele almaktadır. Zaten Rahman ismi, Allah'ın bütün isim ve sıfatlarını içine almakta, böylece çeşitli nimetler de ona nisbet edilmektedir. Kur'an-ı Kerim de mahiyet itibariyle nimetlerin en büyüğü olduğundan -çünkü o bütün mutlulukların kaynağıdır- Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ”Ümmetimin en şereflileri Kur'an ehli olanlardır" yani onu okumaya devam edip geceleri ihya edenlerdir. Yine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: ”Sizin en hayırlınız, Kur'an öğrenen ve öğretenleriniz dir."

1 ﴿