11

İşte onlar, yani bu yüce vasıfla anlatılan o kimseler,

yakınlaştırılmış olanlardır. Yani işte onlar, arş-ı azîme dereceleri yakınlaştırılmış, mertebeleri yüceltilmiş, tertemiz nefisleri Allah katındaki manevî mertebelere yüceltilmiş olan kimselerdir.

Ben fakîr (müellif) derim ki: Bu anlam, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şu ifadesinden anlaşılmaktadır: ”Yüce Allah'tan istediğiniz zaman ondan Firdevsi taleb ediniz. Çünkü Firdevs, cennetin en ortası ve en yüce makamıdır. Firdevsin üzerinde Yüce Rahmanın arşı bulunmaktadır ve cennet ırmakları oradan kaynamaktadır." (1) Bu ifadeden anlaşılıyor ki Firdevs, cennetin tavanı olan arşa yakınlığı sebebiyle Allah'a yaklaştırılmış olan kimselerin makamıdır. Burada Yüce Allah: ”İşte onlar yaklaşan kullardır" demiyor. Çünkü onlar Rablerinin kendilerini yaklaştırması suretiyle öndedirler. Yoksa kendi nefislerinin yaklaşması ile değil. Burada bu kimseler hakkında, büyük bir ihsanın olduğuna da işaret vardır. ”...Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir." (Bakara: 105)

1- Bu hadisi imam el-Buharî Kitabıı'l-Cihaa' ve't-Tevhid'inde zikretmiştir. Hadisin baş tarafı şöyledir: ”Cennette yüz derece vardır. Yüce Allah onları kendi yolunda cihad eden kimseler için hazırlamıştır. Her iki derece arasında gökle yeryüzü kadar mesafe vardır. Allah'tan bir şey istediğiniz zaman..." Bkz. Câmiu'l-Usûl, 9/491.

11 ﴿