2Allah size, (keffâretle) yeminlerinizi çözmeyi meşru kılmıştır. Bu âyetteki ”meşru kılmak" diye tercüme ettiğimiz ”Faraza" kelimesi, hüküm koymak ve açıklamak anlamındadır. Metindeki ”leküm: Size" ifadesi buna işaret etmektedir. Çünkü ”vacip kıldı" anlamına gelen ”farz kılmak", ”alâ" harfi ile kullanılır. Yemin, bir düğüm gibi telâkki edilmiş, keffaret de, ”çözmek" anlamına gelen bir kelime ile ifadelendi ri İm iştir. Bir sözün önünde ”inşallah" denilmesi de ”yemini çözdü" cümlesi ile ifade edilmektedir. Bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: ”Üç çocuğu olup da ölen bir adama ateş, ancak yemin çözümü kadar dokunur." (3) 3- Hadisi Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve İmam Mâlik Muvatta'da tahrîc etmişlerdir Bkz Câmiu'l-Usûl, 1/590. "Yemin çözümün" den maksat, Müfredat'ta denildiği gibi ya ”inşaallah" diyecek kadar olan süre, ya da ”yemin gereğini yerine getirinceye kadarlık süre" dir. ”Sizden cehenneme uğramıyacak yoktur..." (Meryem: 71) anlammdaki âyet ikinci izaha ışık tutmaktadır. Tâcü'l-Mesâdır adındaki eserde şöyle denilmektedir: ”Onu, yemin çözümü kadar yaptım" sözü, ”onu ancak, yapmayacağım diye yemin ettiğim şeyi, ancak yemini kendisiyle çözdüğüm kadar yaptım" anlamındadır. Bu açıklamalara göre âyetin anlamı şöyledir: ”Allah sizin için yeminlerinizden kurtulmayı meşru kıldı ve onun düğümünün çözüleceği keffareti açıkladı. Hanelilerin fıkıh kitabı Hidâye'de şöyle denilmektedir: ”Bir kimse sahibi olduğu bir şeyi kendisine haram etse, o şey ona haram olmaz. Onu kendine mubah kılması ve keffaret ödemesi icabeder. Ebû Hanife'ye göre, helâl olan bir şeyi haram kılmak, yemindir. Haram kıldığı o şeydeki maksfıd olan menfaat türüne itibar edilir. Bir kimse, bir yemeği kendisine haram etmişse onu yememeye, cariyeyi haram etmişse onunla cinsi ilişkide bulunmamaya yemin etmiş olur." İbn Abbas (radıyallahü anh) haram kılınanın, yemin olduğunu söylemiştir. Buna göre bir adam karısına: ”Sen bana haramsın" derse, eğer boşamaya niyet etmişse boşama, yemine niyet etmişse yemindir. Ama bununla, yalan söylemeyi dilemişse hiçbir şey olmaz. Aynı şekilde, bir yemeği kendisine haram kılarsa, bununla yemine niyet ederse -Safînin hilâfına- bu bir yemindir. Bir kısım bilginler şöyle demişlerdir: ”Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan, Allah'ın helâl kıldığı şey için ”o bana haramdır" dediğinin sabit olmadığını söylemişlerdir. O sadece, daha önce ettiği bir yeminden ötürü, Mariye'den uzak durmuştur. Bu konudaki yemini: ”Vallahi bu günden sonra ona yaklaşmayacağım," demesidir. Bunun üzerine kendisine: ”Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Yani yemin sebebiyle niçin ondan uzak kalıyorsun. Yemin ettiğin şeyi yap ve keffaret ver," denildi. ”Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşru kılmıştır" mealindeki âyet de, Rasûlüllahin sözünün yemin olduğunu gösterir." Allah sizin yardımcınızdır. Efendiniz ve işlerinizin idarecisidir. O size uygun olan şeyleri hakkıyla bilen ve onları sizin için meşru kılan dır, tam hüküm ve hikmet sahibidir. İşlerinde ve hükümlerinde en iyiyi yapandır. Size ancak, hikmetin gerekli kıldığı şeye göre emreder, yasaklar. |
﴾ 2 ﴿