5

Eğer o sizi boşarsa, umulur ki Rabbi ona, Rasûlüllah aleyhisselâma

sizin yerinize, sizden daha iyi, Müslüman, inanan, dille ikrar eden, kalben samimi -burada mü'min ve Müslüman kelimeleri birbirinin tekrarı değildir-

sebatla itaat eden, günahlardan

tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, -oruç tutanlar, gün boyu aç dolaştıkları için, oruç tutanlara ”sâihât" denilmiştir. Ya da maksat. Mekke'den Medine'ye hicret edenlerdir.-

dul ve bakire eşler verir. Dul, kendisi ile cinsi ilişkide bulunulmuş olan kadındır. Âyette. Allah'ın Rasûlüne vermesi umulan eşlerin özellikleri sayılırken sadece dul ile bakire arasına atıf (bağlaç) kullanılmıştır. Çünkü, dulluk ve bakirelik birbirinin zıttıdır. İkisinin aynı şahısta, aynı anda bulunması mümkün değildir. Diğer özellikler ise böyle değildir. Onun için o vasıflar arasında bağlaç kullanılmamıştır. Âyette sanki şöyle denilmiştir: ”Allah Rasûlüne, sizden daha iyi, anılan bu özellikleri taşıyan, bir kısmı dul, bir kısmı bakire eşler verir." İşte bu iki kelime arasındaki bağlacın sırrı budur. Eşlerin tümü ya bakire veya dul şeklinde anlaşılmaması için de iki kelime arasına ”veya" anlamına gelen ”ev" edatı konulmamıştır.

Allahü teâlâ, Hafsa ve Âişe'yi, kalplerinin kayması sebebiyle -ki bu tevbeyi gerektirir- azarladı ve onları Rasülüllahin kendilerini boşama ihtimali bulunduğunu söyleyerek korkutmaya başladı. Sonra da beyan etti ki, eğer Rasûlüllah onları boşarsa zararı sadece kendilerine dokunacaktır. Çünkü Allah, Rasıilüne onlardan daha iyi eşler verecektir.

Âyette Hazret-i Peygamberin Hafsa'yı boşamadığına delâlet eden bir şey yoktur. Çünkü boşamanın hanımlara bağlanması, onlardan birisinin boşanmış oluşuna ters düşmez. Allahü teâlâ  Rasülüllahin hanımlarını boşamıyacağını biliyordu. Ancak, onları korkutmak için, kendilerini boşaması durumunda, onların yerine daha hayırlılarım vermeye muktedir olduğunu haber verdi. Bu, şu âyeti kerimede bildirilen anlama benzemektedir: ”...Eğer siz yüz çevirirseniz Allah yerinize başka bir millet getirir. Sonra da onlar sizin gibi olmazlar." (Muhammed: 38) Bu tür hitaplar, Allah'ın gücünü haber vermek ve onları korkutmak içindir. Yoksa gerçekte, Rasülüllahin ashabından daha hayırlı olanı yoktur.

5 ﴿