KALEM SURESİ

1

Nûn. Bu, Nûn Sûresi'dir. Allahü teâlâ  bu harfle yeminini güçlendirerek yemin etmiştir. Bu yemini, kendisi ile yemin edilen şeyin durumunu belirtmekle birlikte halkın âdeti üzere sözünü te'kîd etmek için yapmıştır.

Nûn, yazıda tek, telâffuzda ise üç harftir. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ”Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa, o harf sebebiyle kendisi için bir hasene vardır. Hasenelere on misli ile karşılık verilir. Ben, elif lam, mim tek harftir, demiyorum. Aksine elif bir harf, lâm bir harf mîm de bir harftir." (1) Hazret-i Peygamber harf demekle hecelenen şeyi murad etmiştir.

1- Hadisi Tirmizî Sevabu'l-Kur'an'da 3912 numarada ve Dârimî tahric etmiştir. Bu sahih bir hadistir. Câmiu'l-Usûl, 8/498.

Dolayısıyla Allahü teâlâ 'nın ”nûn" harfini okuma karşılığında otuz hasene vermesi umulur. Çünkü o telâffuz itibariyle, iki nûn ve bir vav olmak üzere üç harf gibidir.

Alimlerden birisi: ”Nûn, Allah'ın Nûr ve Nasır isimlerinin ilk harfleridir" demiştir.

Sehl (kuddise sirruhû) da şöyle der: ”Nûn, Allah'ın isimlerinden birisidir. Çünkü elif lam râ, hâ mîtn ve nûn sûrelerinin başındaki harfler toplandığı zaman er-Rahman olur."

El-Müfredat adındaki eserde de şöyle denilmektedir: ”Nûn, büyük balık anlamındadır. Bunun için İkrime bu âyetle ilgili olarak: Allahü teâlâ  balığa yemin etti ve balık cinsini boğazlama (kesmek) gerekmeden helâl kıldı, demiştir. Şüphesiz sadece iki ölü helâldir. Bunlar balık ve çekirge. ”

Kaleme ve onların yazdıklarına yemin olsun ki... Kalem, yazı yazmada kullanılan âlettir. Burada Levh'in kalemi murad edilmiştir. Nitekim bir hadi s-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: ”Allah ilk defa kalemi yaratmış sonra ona: Kıyamete kadar olacak olanları yaz, buyurmuştur. O da Levh-i Mahfuz'a, kıyamete kadarla ecelleri, amelleri ve rızıkları yazmıştır ”(2)

2- Mûsannif hadisi mânâ olarak zikretti. Bunu Ebû Dâvud ve Tirmizî Kader bahsinde tahric ettiler. Ahmed b. Hanbel de Müsnedût (5/317) tahric etti. Bu, sahih bir hadistir. Lâfzı şu şekildedir: ”Şüphesiz Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdi. Allah kaleme: Yaz, buyurdu. Kalem: Ne yazayım ya Rabbî? dedi. Allah: ”Kıyamet kopana kadarla her şeyin kaderini yaz," buyurdu. Bkz. Câmiu'l-Usûl, 10/106; el-Fethu'l-Kebîr, 1/377.

İbn Abbas (radıyallahü anh)'ın şöyle dediği nakledilmiştir: ”Buradaki ”kalem" den murad, Kirâmen kâtibinin (yazıcı meleklerin) kalemidir. Ya da genel anlamda kalem cinsidir. Allahü teâlâ, faydalarının çokluğu sebebiyle kalem ve hokkaya yemin etmiştir. Çünkü söz ve beyanla anlaşma, bir arada olan iki kişi arasında söz konusudur. Birbirinden uzakta olanlar arasındaki veya bir dönemden sonrakilerle olan anlaşma ise ancak yazı yoluyla olabilir."

Büyüklerden birisi şöyle demiştir: ”Beyan iki çeşittir, bunlar:

1- Dilin beyanı,

2- Parmak uçlarının beyanı.

Kalemle tesbit edilenin uzun süre kalması, parmak uçlarının beyanının üstünlüklerindendir. Dille olan beyânı ise yıllar eskitir. Kalemin, Allah'ın kilaplarını yazma âleti oluşu dışında hiçbir meziyeti olmasaydı bile hürmete lâyık olma bakımından sadece o yeterdi."

Bilgelerden birisinin şöyle dediği nakledilmiştir: ”Din ve dünya işlerinin ayakta kalabilmesi kaleme ve kılıca bağlıdır. Eğer kalem olmasaydı din ayakta kalmazdı, yaşantı düzenli olmazdı. Kılıç olmasaydı düşmanlar mü'minlere karşı azgınlık ederlerdi. Şair şu sözleri ne kadar güzel söylemiştir:

Eğer kendisi için boyunların eğildiği,

Korkusundan milletlerin itaat ettiği kılıç, kaleme hizmet etseydi, Allahü teâlâ, bilendiği günden itibaren kılıçların,

Sivriltildiği günden beri de kalemlerin hizmetinde olmalarını takdir etmiştir.

Bir başka şâir de şöyle demiştir:

Kahramanlar bir gün kılıçlarıyla yemin ettiklerinde, Onu şeref ve keremi getiren şeylerden saydıklarında,

Tüm zamanlarda kâtiplerin kalemi, övünç ve üstünlük olarak yeter. Çünkü Allah kalemle yemin etmiştir.

1 ﴿