2Sen Rabbinin nimeti sayesinde mecnûn değilsin. Bu, yukarıdaki yeminin cevabıdır. Sanki Hazret-i Peygambere şöyle denilmiştir: ”Sende akıl hastalığı yok. Sen Allah'ın nimeti sayesinde öyle bir hastalıktan uzaksın. O nimet, peygamberlik ve umûmî başkanlıktır." Bu âyetten murad, kâfirlerin düşmanlık, kıskançlık ve kibirlilik eseri olarak, Hazret-i Peygambere nisbet ettikleri delilik yaftasından onu arındırmaktır. Halbuki onlar Hazret-i Peygamberin aklının sağlamlığım, görüşünün isabetliliğini çok iyi biliyorlardı. Ebû Hayyan bu âyetin tefsirinde şöyle der: ”‘Rabbinin nimeti sayesinde' anlamına gelen cümlecik, hükümle kendisi hakkında hükmedilenin yani ’sen ile ’mecnun değilsin ifadesinin arasına girmiştir. Maksat Hazret-i Peygamberin o kötü vasıftan uzak olduğunu belirtmede mübalâğa, te'kîd ve şiddet göstermektir. Onun için ’O delidir' denilince Allahü teâlâ, kendisinde böyle bir illetin olmadığını ’Nûn, kaleme yemin ederim ki' diyerek ortaya koymuş, sonra da ona ’delilik' iftirasını edenleri on düşük nitelikle nitelemiştir. Bu nitelikler: ’Yemin edip duran aşağılıklara... itaat etme.' (Kalem: 10) âyeti ile sayılmaya başlanmış, ’Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: ’Bu öncekilerin masalları' demiştir.' (Kalem: 15) âyetine kadar devam etmiştir." Hazret-i Peygamber'e yapılan isnadı Allah'ın reddetmesi ve onu müdafaa etmesi, bizzat kendisinin reddetmesinden daha mükemmeldir. Çünkü o, Kur'an-ı Kerim'den bir parçadır. Kıyamet gününe kadar bakîdir. |
﴾ 2 ﴿