4Semûd Salih (aleyhisselâm)'in kavmi, -bu kelime, az su anlamındaki semd kelimesinden alınmadır- ve Ad, Hûd (aleyhisselâm)'un kavmi kapılarını çalacak felâketi yalanladılar. ”Kapılarını çalacak felâket" diye ifade edilen ”ek kâria" da, kıyametin isimlerindendir. Çünkü çeşit çeşit korkular ve tehlikelerle insanların başlarına gelecektir. Gökyüzüne gelmesi, onun yarılıp parçalanması ile; yeryüzüne ve dağlara gelmesi, ufalanıp toz duman haline gelmesiyle; yıldızlara gelmesi, ışığının sönmesi ve kararmasıyladır. "el-kâria" kabinesi, aslında yukarıda geçen ”hakka" kelimesinin yerini tutacak bir zamirin yerine konulmuştur. Buna sebep kıyametteki, ”gelme, kapıyı çalma" anlamına işaret etmesi içindir. Ayrıca bu, kıyametin dehşetini ifadede bir fazlalık sağlar. Çünkü ”kâria" kelimesi, ”hakka" kelimesinin içermediği bazı özellikleri de içerir. Meselâ ”Onların başına zamanın kâriaları yani şiddet ve korkuları geldi," denilir. ”Kuranin kâriaları" sözü de, insanlardan ve cinlerden korkulduğu zaman okunan âyetler için kullanılır. Allah'ın yüceliği zikredilmek suretiyle, eziyet verenlerin kalplerine vurmak, Allah'ın rahmet ve himayesinden medet ummak için bu âyetler okunur. Âyetü'l-Kürsî ve benzerleri bu âyetlerdendir. Üzerinde durduğumuz âyet, Mekkelileri, öldükten sonra dirilmeyi yalanlamalarının sonucundan korkutmaktadır. |
﴾ 4 ﴿