20

Doğrusu ben hesabımla karşılaşacağımı kesin biliyordum.' Buradaki hesap, muhasebe manasınadır. O, kulların amellerini ister hayır olsun, ister şer olsun âhirette sayıp dökmektir. Âyetin anlamı şudur: Ben bildim ve yakînen inandım ki, ilâhî hesap divanında hesabımı karşımda bulacağım ve âhirette hesaba çekileceğim.

Kur'anin birçok yerinde ”zan" kesin bilgi anlamında kullanılır. Şu âyetlerde ”zan" kökünden gelen kelimeler bu kabildendir: ”...Allah'a kavuşacaklarını kesin bilenler ise şöyle dediler..." (Bakara: 249) Onlar âhirete inanan mü'minlerdir. ”...Davud kendisini denediğimizi bildi de Rabbine istiğfar etti..." (Sâd: 24) Yani kuvvetli alametle kesin olarak bildi ve inandı.

Keşşaf tefsirinde şöyle denilmektedir: ”Âdetlerde ve ahkâmda galip, ilim makamında olduğu için zan, ilim makamına tutulmuştur. Meselâ kesin gibi zannediyorum ki iş şöyle şöyledir, denilir."

20 ﴿