11Sizi bağışlamasını isteyin O, üzerinize bol bol yağmur yağdırsın. Bu, anılan âyette ”üzerinize gökyüzünü gönderir" mânâsına gelen bir cümle ile ifade edilmiştir. Şâirin: ”Gökyüzü bir halkın arazisine inse..." dediği gibi mecazî bir ifade tarzıdır. Bazı âlimler ise âyetin: ”Gökyüzünün suyunu indirdi," takdirinde olduğunu, ”su" kelimesinin hazfediidiğini (düşürüldüğünü) söylerler. Bu âyet, anılmamış bir şartın cevabıdır. Takdiri şu şekildedir: ”Eğer siz bağış isterseniz, O da yağmur yağdırır." Sanki Nûh kavmi, bir mantık oyunu yaparak şöyle demişlerdi: ”Eğer biz hak üzere isek, o hakkı nasıl bırakırız. Bâtıl üzere isek biz uzun süre bâtıl üzere kalmışken Allah bizden onu nasıl kabul eder?" İşte bunun için Allah onların gönüllerine bağışlamayı düşüren ve sevdiren acele lütuf ve yardımı vaadetti. Çünkü nefis peşin olanı sevmeye hırslıdır. Bu yüzden onu emrin cevabı yapmış ”yağmur yağdırsın" buyurmuş, ”sizi bağışlar" dememiştir. Böylece insanları ona rağbet ettirmiş, eserini ve bereketini görmelerini dilemiştir.’Fâallerle meşgul olmak, hayır kapılarının açılmasına sebeptir. Nasıl ki günahlarla meşguliyet, Allah'ın kahrının sebeplerinin görülmesiyle evrenin harabına sebepse... Denildiğine göre Nûh kavmi, defalarca tekrarlanmasına rağmen daveti yalanlayınca, Allah onlardan yağmura kesti. Hanımlarım kısır kıstırdı. Peşinden de eğer iman ederlerse, kendilerini bolluk ve bereketle rızıklandıracağım, başlarındaki musibeti savacağını vaadetti. Bu, hikmete uygundur. Çünkü Allahü teâlâ kullarını hayırla ve şerle sınar. Tâ ki kendisine dönsünler. Meselâ Kureyş'lilere, şirkten dönmeleri için Hazret-i Yûsuf'un kıtlık seneleri gibi yedi sene verdi. |
﴾ 11 ﴿