İNSAN SÛRESİ

1

İnsanın... Burada ”insan"dan maksat Hazret-i Âdem değil, insan cinsidir. Âyetteki nutfe kelimesi buna delâlet eder. Çünkü Hazret-i Âdem, nutfeden yaratılmamıştır.

Üzerine zamandan bir süre... Âyetteki ”hm", mutlak ve belirsiz bir zamandır. Uzun olsun kısa olsun tüm zamanlar için kullanılabilir. Yani uzayıp giden zamandan, sınırlı bir müddet. İbn Abbas'a göre bundan maksat, insanın ana kanımda kaldığı dokuz aylık zamandır. Kayda değer bir şey olana kadarki süreyi içerir.

Geldi geçti. Geldi, anlamındaki ”etâ" fiilinin başındaki ”hel" aslında ”mi, mı" anlamında sora edatıdır. Ama bu kelime ”şüphesiz, muhakkak" anlamında da kullanılmaktadır ve burada bu anlamdadır. Kelime ile soru kastcdilmediğinin delili, Allah'ın bir şeyi öğrenmek maksadıyla sora sormasının İmkânsızlığıdır. O zaman cümleyi haber anlamında almaktan başka çare yoktur. Bu kullanışın misalleri mevcuttur. Meselâ birisine: ”Sana öğüt verdim mi?" dediğin zaman ona öğüt verdiğini ikrar etmesini kastetmiş olursun.

Bu kelimenin inkâr anlamında da kullanıldığı görülmektedir. Meselâ, böyle bir şeye kimsenin gücü yeter mi, dediğin zaman ona kimsenin gücünün yetmediğini ifade etmeyi kastedebilirsin.

Ki o süre İçinde insan

anılmaya değer bir şey değildi. Aslında o unutulan, değersiz, bellerdeki bir damla su idi. Onun nutfe oluşu ve insanlık özelliği ile anılan bir şey oluşu arasında belirli bir zamanla sınırlı muayyen bir süre vardır.

Ayetteki takriri soru, öldükten sonra dirilmeyi inkâr edene yöneltilir. Takdir şöyledir: Evet o, kayda değer bir şey değilken zamandan bir süre onun üzerine geldi. Ona: ”O yokken kim var etti? Öyleyse öldükten sonra onu tekrar diriltmek nasıl İmkânsız olur?" denilir.

1 ﴿