9O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Bu sıfat sona bırakıldı, çünkü tam bir hükümranlık ancak kamil bir güçle meydana gelir ki, buna da hamîd sıfatı delâlet etmektedir. Çünkü kamil bir ilme sahip olmayanın güzel ve beğenilen fiiller yapması mümkün değildir. Keşfü'l-Esrâr'da şöyle dendi: ”Allah'ın kendini bu sıfatlarla tammlamasının sebebi şudur: Bilinsin ki Allah güçsüz olduğu için kâfirlere mühlet vermiş değil, aksine ancak böyle yapmakla hakedecekleri korkunç bir azaba uğramalarım istediği için fırsat vermiştir." Bu âyette, son derece cahilliklerinden dolayı kâfirleri kötüleme vardır. Çünkü onlar övgü sebebi olan imanı, yerme sebebi saydılar. Ve Allah her şeye şahittir. Bu, kâfirler için mü'minlere işkence ettiklerinden dolayı şiddetli bir tehdittir. Zira Allahü teâlâ 'nın her şeyi bilmesi, her şeyin cezasını vermeyi gerektirir. Kul, inanırsa ki, Allahü teâlâ yaptıklarını biliyor, durumlarını görüyor, o takdirde Allah için katlandıkları zorluklar, kendisine kolay gelir. Hikâye edildi ki, adamın birisi kırbaçla dövüldüğü halde sabredip hiç sesini çıkarmıyor. Durumu görenlerden birisi sordu: ”Bu dayak sana acı vermiyor mu?" Adam: ”Evet, veriyor" dedi. ”Peki neden ses çıkarmıyorsun?" deyince: ”Beni seyredenler arasında sevdiğim birisi var, bana bakıyor. Bağırıp çağırırsam O'nun gözünden düşerim diye korkuyorum. Kim ki, hakkı sevdiğini iddia eder de bir karmca ve bir sivrisinek ısırmasına, hatta daha küçüğüne bile sabredemezse sevgi iddiasında nasıl samimi olabilir?" Dediler ki, bu Uhdûd kıssası, herhangi bir şekilde işkenceye tâbi tutularak küfre zorlanan kişinin, tehdit edildiği şey karşısında sabretmesinin daha uygun olacağına işaret etmektedir. Her ne kadar şeklen kâfir gözükmeye izin varsa da... Hikâye edildi ki, sahte peygamber Müseylime, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ashabından iki kişiyi yakaladı. Birisine: ”Benim Allah Rasûlü olduğuma şehadet eder misin?" diye sordu. O da: ”Ederim", dedi. Müseylime onu salıverdi. Ötekine de aynı soruyu sordu. O ise: ”Hayır sen yalancının tekisin," dedi. Müseylime onu öldürdü. Bunu duyan Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ”Müseylime'nin salıverdiği, ruhsatı kullandı, bununla vebale girmedi. Sabreden ise güzel olanı tercih etti. Cennet ona kutlu olsun." |
﴾ 9 ﴿