7Şaşırmış bulup da... Burada yer alan ”dalar, daha önce geçen şeriat lerden hiçbirinin üzerinde olmamak ve akılla değil, ilâhî kaynaktan duymakla ulaşılabilecek ahkâmdan uzak olmak anlamınadır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurur: ”...Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin..." (Şûra: 52) Buna göre âyetin manası; ”seni, senden önce geçen peygamberlik yoluna girmemiş bulup da yol göstermedi mi?" demek olur. Burada yer alan ”dalâl", hidayetten ve dinden sapma anlamındaki dalâl değildir.(4) Yol göstermedi mi? Yani sana şeriatlerin yollarını, vahyetmiş olduğu kitâb-ı mübînin sayfaları arasında gösterdi. Daha önce bilmediğin şeyleri sana öğretti. Bu nimeti bildirme'nin, daha sonrakinden önce getirilmesinin sebebi; yetimlik dönemi sonunda mükelleflik çağına başlamasıdır. Çünkü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mükelleflik çağına geldiğinde artık isabetli düşünmeye başlamıştı. Bu sebeple Rasûlüllah hiçbir zaman hiçbir puta tapmamı ştır. Hiçbir çirkin fiili işlememiştir. İbn Abbas (radıyallahü anhüma) dan rivayet olunuyor: ”Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün Mekke'nin vadileri arasında kaybolur. Dedesi Abdülmuttalip kendisini ararken Kabe'nin örtülerine yapışarak şöyle der: Kavuştur bana ya Rab oğlum Muhammedi Olsun bana her işimde yardım eli. Bu duadan sonra Ebû Cehil onu bulur ve dedesi Abdülmuttalip'e teslim eder. İşte bu hareketinden dolayı Allah-u Zülcelâl, Ebû Cehil'e ihsanda bulunarak onu düşmanının elinden kurtarır. Bu konuda Rasûlüllah tıpkı Hazret-i Mûsa'ya benzer. Hazret-i Mûsa'yı da Firavun Nil nehrinden çocuk iken almış ve daha sonra o, kendisine üzüntü kaynağı ve düşman olmuştu. |
﴾ 7 ﴿