8

Sonra, yemin olsun ki, o gün size elbette nimetlerden şükür mü ettiniz, yoksa nankörlük mü ettiniz diye

sorulacaktır. Mana şudur: Sonra siz, cehennem görüldüğü gün, sizi dinden alıkoyan nimetten sorulacaksınız. ”Sorulacak" sözündeki hitap, tüm himmetini lezzetleri elde etmeye sarfeden, sadece iyi şeyleri yemek, güzel giyisiler giymek için yaşayan, zamanını oyun ve eğlencede harcayan, ilmi ve ameli umursamayan, meşakkatlere katlanmayanlara mahsustur. Âyetin, kâfirlere mahsus olduğu da söylenmiştir.

Bazı bilginlerin söylediklerine göre, nimetten murat, sıhhat ve boş vakittir. Bir hadisi şerifte: ”İki nimet var ki insanların çoğu onlarda aldanmıştır. Bunlar, sıhhat ve boş zamandır," buyurulmuştur. (4) Bu hadis, anılan iki nimetin büyüklüğüne ve değerlerinin yüceliğine delâlet etmektedir: Çünkü dünyanın ve âhiretin maslahatları bunlarla elde edilir. Diğer nimetler, bunların tâbilerinden sayılır.

4- Hadisi Buharî, Tirmizî ve İbn Mâce tahrie etmişlerdir. Bkz. el-Fethu'l-kebir, 3/264.

Eski âlimlerden birisi şöyle demiştir: ”Besmele çekip yiyen, bitirdiğinde de hamdeden kişi o nimetten sorguya çekilmez."

Bir adam Hasan Basriye: ”Bizim bir komşumuz var, şükrünü eda edemem diye nişasta helvası yemiyor," dedi. Hasan şu karşılığı verdi: ”Komşunuz ne kadar cahilmiş, Allah'ın onun üzerindeki soğuk su nimeti, tüm tatlılarla olan nimetinden daha fazladır." Bundan dolayı bir hadiste belirtildiğine göre, kulun nimetlerden ilk sorulacağı soru şudur: ”Senin bedenine sıhhat vermedik mi? Seni soğuk su ile kandırmadık mı?"

Aynul-Meânî adındaki eserde kişinin şu beş nimetten sorulacağı bildirilmiştir: ”Karınlarının doyması, içeceğin soğukluğu, uykunun lezzeti, evlerin gölgesi, yaratılıştaki ahenk ve güzellik."

Ben fakir derim ki: Nimet ya cismânî, ya da ruhanîdir. Cismânî olanın şükrü şeriatın hükümlerini muhafaza, rûhânî olanın şükrü ise. İslâm âdabına riâyettir. Şüphesiz muhafaza ve riâyet arttığı gibi, nimette artar. Nitekim Allahü teâlâ : ”...Eğer şükrederseniz elbette size (nimetlerimi) artıracağım..." (İbrahim: 7) buyurmuştur. Her organ ve her kuvvetten bir çeşit şükür istenilir. Bundan dolayı Yüce Allah: ”...Kulak, göz ve kalp, bunların hepsi yaptığından sorumludur," (İsra: 36) buyurmuştur.

Şüphesiz tüm sıfatları ve isimleri bilen, nimetleri de bilir. Allah bizi ve sizi nimetlere şükretmeye muvaffak etsin. Şüphesiz O, iyidir, merhametlidir.

Allah'ın yardım ve tevfikıyle Tekâsür Sûresinin tefsiri tamamlandı.

8 ﴿