5 «Rablerinden bir hidayet üzeredirler. Onlara dünyada ikram edip doğru yolu gösterdi. Onlar âhirette de kurtuluşa ve felaha kavuşacaklardır.» İslâm bilginleri «felah» in mânası hakkında çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Felah, kişinin arzu ettiği şeylerin tamamına kavuşmasıdır. Felah kişinin arzu ettiklerine kavuşması, korktuklarından kurtulmasıdır. Kur'ân-ı Kerim'de ne kadar «müflihûn» varsa, hepsinin tefsiri bu şekildedir. Hak teâlâ kelâmının başında hidayeti ve felahı muttaki kullarına izafe ederek birkaç sıfatla onları vasfeyledi ve «gayba îman öderler, namazı dosdoğru kılarlar, mallarının zekâtını verirler, fakirleri gözetirler, Kur'an'a ve daha önce indirilen kitaplara inanırlar, âhirete ve oranın ahvaline iman ederler, bu imanları üzere daim olurlar» buyurdu. Yüce Mevlâ'nın müttakilerin bu özelliklerini zikretmesi, maksuduna ulaşmak isteyen kişilerin de aynı özellikleri taşıması ve onların yolundan gitmesi içindir, islâm nimetinin şükrünü yerine getirmek ve vaad edilen nimetten istifade etmek içindir. Allah'ın verdiği nimetlerin kadrini bilmeyenler, islâm nimetinin şükrünü eda etmeyerek inkâr edenler, küfürleriyle helak olacaklardır. Onların kendi küfürleri kendilerini perişan edecektir. |
﴾ 5 ﴿